tag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post4863202689243678447..comments2023-10-15T14:21:38.484+03:00Comments on neolitik hanım: Nasıl Boyacıköylü oldum?neohttp://www.blogger.com/profile/07348572619340149378noreply@blogger.comBlogger9125tag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-40984596633683474982007-05-13T23:04:00.000+03:002007-05-13T23:04:00.000+03:00dreamsact, beni takip etmeye devam ediniz, maskule...dreamsact, beni takip etmeye devam ediniz, maskulen dostlar icin de bir guzellik dusunuyorum :) daha cok maskulenlerin sevdigi (mungan'ın onlardan biri olmadigi asikar) isimler de olacak bu sayfada (ekibim boyle bir liste hazirliyor ;)<BR/><BR/>saka bir yana, cok isterim bu yazinin yol actigini soyledigin icsel kavga yaziya dokulsun, madem dürtüyor, imtina mimtina edilmesin, daha uzun yazilsin. <BR/><BR/>demek kovayiz? kovalarin cokbilmisligini (sen oylesin diye demiyorum ama oluyor sizde biraz cokbilmislik, kabul etmek lazım) mazur gormek konusunda antremanliyim, endiselenme :)) <BR/><BR/>hakikaten blogerligin cok kritik noktaları varmıs, metin bey'e "ben'li mi konussak?" dedigim icin mahcubum simdi. acemilik iste.neohttps://www.blogger.com/profile/07348572619340149378noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-39548960960999282322007-05-11T14:45:00.000+03:002007-05-11T14:45:00.000+03:00şimdi, blogırlığının henüz ilk günlerinde önemli b...şimdi, blogırlığının henüz ilk günlerinde önemli bir eşikte, kritik bir dönemeçte duruyorsun sevgili neolitik.. hatta şöyle diyeyim; hanııımm hanıııımm! aklını başına al. feminen göstergelerle süslü ve hemcinslerinin belleklerine kanca atan böyle yazılar yazarsan akşam çayında maskülenleri bulamazsın.. :))<BR/>şaka bir yana, hani o ilk yorumlarda dediğim gaza getirme haline alışmam gerekiyor sanırım.. her yazı mı öyle olur yahu? yazmaktan imtina ettiğim şu "hiçbir şey değişmesin isterim" yazısı var hele.. nasıl dürtüyor anlatamam.. içsel bir kavgaya sürükledi o yazı beni.. <BR/><BR/>benim mungan'la tanışıklığım ne senin ne de peri'ninkine benziyor. birkaç şiiri ve paranın cinleri dışında uzaktan baktım. ne yalan söyleyeyim çok da ilgimi çekmedi.. onun yazılarında bulabileceğim tatların ontolojik kökenlerine zaten aşina olduğumu düşündüm hep. bu yazıyı okuyunca aklıma ziya osman saba'nın "mesut insanlar fotoğrafhanesi"nin gelmesi de bu zannımın bir sonucu olsa gerek.. lakin yazının nesnesi olan öyküden ziyade, bu öykünün sendeki açılımı çok tanıdık geldi bana da.. bu noktada peri'nin sana karşı hislerinin aynısını yaşadım ben de. sanırım önümüzdeki günlerde gelecek yazılar da benim paranoyamı artıracak.. :) <BR/><BR/>yazdıklarımı okuyunca çokbilmiş bir edayla yazılmış hissi verdiğini görüyorum ve her seferinde uyuz oluyorum. kova burcuyum, mazur görün :) <BR/><BR/>karşına çıkmış olan ilk kritik dönemeçten bahsettim ama bir tane daha var ki bu hakikaten zorlu bir dönemeç.. benim metin abi'den ilk ricam bana "sen" diye hitap etmesiydi; o zamanlar ben de senin gibi yolun başında bir blogçuydum.. yaklaşık bir yıl oldu, halen siz diye hitap ettiği oluyor.. :))dreamsacthttps://www.blogger.com/profile/05306809159041898787noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-23292117700776527972007-05-09T17:11:00.000+03:002007-05-09T17:11:00.000+03:00metin (boyle bey felan demeden direkt seslendim am...metin (boyle bey felan demeden direkt seslendim ama?), <BR/><BR/>ya boyle siz'li biz'li yazmanin da ayri bir tadi yok degil ama acaba sen'e gecis yapsak mı ki? gerci benim ismim de zorluyor biraz, "neolitik hanim" olunca direkt "siz" tonundan devam edesi geliyor insanın. "neolitik hanım, sen.." desen, biraz "hanııım, hanııım, diye asabi bir tona da donusebilir :) neyse bilemedim, ben "sen"e gecelim derim. ben de tanıstıgımız icin pek memnunum.neohttps://www.blogger.com/profile/07348572619340149378noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-42337173803278794772007-05-09T14:34:00.000+03:002007-05-09T14:34:00.000+03:00Yayıncılık? Tasarım? Meslekten hısım sayılırız dem...Yayıncılık? Tasarım? Meslekten hısım sayılırız demek ki Neolitik Hanım!<BR/><BR/>Yaw gene ne güzel yazmışsınız! Yanılmamışım ben, iyi.<BR/><BR/>Tanıştığımıza bir kere daha memnun olduğumu şuracıkta belirtmezsem çatlarım.metinhttps://www.blogger.com/profile/10551723446350101135noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-82241073033676782722007-05-09T13:21:00.000+03:002007-05-09T13:21:00.000+03:00Peki, ben de itiraf edeyim; Murathan Mungan'ı okum...Peki, ben de itiraf edeyim; Murathan Mungan'ı okumayı hiç başaramadım!<BR/>Belki de ilk gençlikte okumadığım için, sonraki okuma teşebbüslerim hep hüsran oldu.<BR/>Acaba, "Boyacıköy" adıyla mı bu kadar cazip gelmekte? Benzeri bir kaç boğaz kıyısı semti var, o cazibeye ortak olabilecek...EKMEKÇİKIZhttps://www.blogger.com/profile/01102834883988846959noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-49613203858984735452007-05-09T12:44:00.000+03:002007-05-09T12:44:00.000+03:00sevgili elektra, boyacikoy hikayesini sevenler kul...sevgili elektra, <BR/><BR/>boyacikoy hikayesini sevenler kulubu olusuyor yavas yavas :) buralarda butcenize uygun ev bulmak bir mesele, benim oturdugum da nadiren rastlanan mutevazı apartmanlardan birinde, tamamen sans eseri bulunmus bir yer. dedigim gibi bir sonraki hedefim boyacikoy eczanesi :) kimbilir sans yine yardim eder belki? <BR/><BR/>Sevgilerneohttps://www.blogger.com/profile/07348572619340149378noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-14484011520190918952007-05-09T00:39:00.000+03:002007-05-09T00:39:00.000+03:00aaaa! diyerek okudum yazınızı. sonra perinin yorum...aaaa! diyerek okudum yazınızı. sonra perinin yorumunu okuduğumda ' yok artık ' dedim ek olarak. ' boyacıköy'de kanlı bir aşk cinayeti ' hikayesi, benim de murathan mungan'la tanıştığım kitabının en sevdiğim hikayelerinden biridir. ve evet, ben de boyacıköy'de kiralık ev için çok arşınladım o güzel mekanın sokaklarını. hoş ben keseme uymayanları beğendim, keseme uyanları ise yazmak bile istemem:)<BR/>hatta, en olabilirinin tavanı nemden göçmek üzereydi, o kadar diyim size. bu durumu bile, sırf boyacıköy'de oturabilelim diye kabul edilebilir gelmişti bize. sonra aşağıya inip o zamanların güzelim, şimdi ise pek hazzetmediğim ali baba'nın kahvesinde kendimize gelip oturulmaz, duvarı da insanı da nem yıkar demiştik.<BR/>ama şimdi yazını okuduğumda, yine gidip ev arasam mı acaba hissi ve de ısrarı oluştu bende. eczaneye gücüm yeter mi bilmem?:)<BR/>sevgiler...elektrahttps://www.blogger.com/profile/07038891568906189756noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-16571506749982470932007-05-09T00:09:00.000+03:002007-05-09T00:09:00.000+03:00sevgili endiseli peri, bu yoruma baslarken, "bunla...sevgili endiseli peri, <BR/>bu yoruma baslarken, "bunlar ne ki? hakkinizda bildigim daha neler var, okumaya devam edin, cok sasiracaksiniz." diyip paranoyanizi beslesem nasıl olur diye aklimdan gecmedi degil :)(akrebim ben, boyle seytanliklar, oyunlar yoklar sık sık, fakat korkmayin pek azi hayata gecer) ama tabii kiyamadim size. boyle ortak zevkler, edebiyattan ve hayattan kesismeler daha olacak sizinle aramizda, hissediyorum. <BR/><BR/>boyacıköy anlattiginiz gibi evlerle dolu, benim evin arka balkonu da kedilerin yayilip uyudugu, gunesli gunlerde kertenkelelerin kovalamaca oynadigi bir catiya ve sasılacak kadar hareketli bir kaplumbaganin (oxymoron oldu bu "hareketli kaplumbaga" lafi :) gun boyunca icinde dolasip durdugu bahceye bakiyor. <BR/><BR/>kapanda üç kaplan'ı okumadım ve cok merak ettim simdi ;) <BR/><BR/>sevgilerimleneohttps://www.blogger.com/profile/07348572619340149378noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1427587900864391676.post-419320856153851372007-05-08T21:24:00.000+03:002007-05-08T21:24:00.000+03:00sevgili neolitik hanım, öyle benzer ki murathan mu...sevgili neolitik hanım, öyle benzer ki murathan mungan hakkındaki düşüncemiz (ben sahtiyan'ı da eklemeliyim ilk MM okuma tarihim için). boyacıköyde kanlı bir aşk hikayesi ise benim hikayemdir! bayılmıştım ve böylesi bir aşk da çok mümkün olurdu benim için. <BR/><BR/>gördünüz mü, beni heyecanlandırdınız. şunu da düşünmedim değil, belki beni tanıyorsunuz, hani tüm hikayeleri muratham mungan'ı boyacıköy'ü filan da bana şaka olsun diye bile yazmış olabilirsiniz, diye.<BR/><BR/>sonra bu paranoyadan vazgeçtim. aynı şeyleri hala metin bey için hissederim. beni işlettiğini düşünürüm bazen beni çok tanıyormuş gibi konuşunca ki hiç ama hiç öyle biri değil gerçekten de. <BR/><BR/>ne diyordum? demek boyacıköy? hımm... orada güzel bir eve gitmiştim. ankara yaşıyorduk ve reha'nın bir röportaj yapması mı gerekiyordu yoksa merkezde toplantı mı vardı neydi, istanbul'a gelmiştik. sabaha karşı boyacıköy'de bir eve geldik. çok güzeldi ev. kocaman balkonu ve balkona yakın ağaç dalları vardı. bir de kedi vardı evde. gecenin bir yarısı, biz ve bir kaç şair, bir kaç gazeteci daha, kalabalık ve sarhoş ve gürültücü... tanrım sanki bekleniyor gibiydik yine de...<BR/> <BR/>çoooook sonra, bu kez cihangir'deki evde,kapanda üç kaplan kitabını verdi boyacıköy'de oturan o erkek okumam için ve verirken de öptü. bu kitap çok ama çok heyecanlı ve elbette yasak bir öpücük tadı olmadan okunamaz gibi gelir. sanıyorsunuz ki sık okurum bu kitabı:) hayır, sadece bir kez okudum. <BR/><BR/>boyacıköy ve dahası bu kadar sevgili neolitik hanım.<BR/><BR/>aşağıda boyacıköy eczacısı hakkında bilgi var. siz okumuşsunuzdur belki.<BR/><BR/>sevgilerimle.<BR/>http://www.hedefim.com/v3/hs/20/11.aspendiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.com