Geçen yılki Almanya seyahatinde keşfettiğim ve de bayıldığım iki lezzet olmuştu, "Milchschnitte" ve "Lebkuchen". "Süt dilimi" manasına gelen "Milchschnitte"yi Kinder üretiyordu ve Allahım bu kadar nefis bir şey neden bizim memleketimizde de satılmıyordu? Evlerinde bizi misafir eden arkadaşlarımızın küçük kızı, benim süt dilimine bayıldığımı görünce buzdolabından habire taşımaya başlamıştı, birlikte bir yandan dilimleri mideye indiriyor, bir yandan da zencefilli keklerden Hansel ve Gretel kulübesi yapmaya çalışıyorduk. İçinde zencefilli ince kekler (kulübenin duvarları ve çatısı için), krema (duvarları birleştirmek için) ve bonibonlar (süslemek için) bulunan Hansel ve Gretel kulübesi setini kurmak, Noel zamanı ortaya çıkan ve çocuklar sabredip de tamamlayamadığı için anne-babaların üzerine kalan bir faaliyetti. Gecenin sonunda zor da olsa kulübeyi tamamladık, çatısı eğri, kreması da biraz yumuşak oldu ama olsun.
Lebkuchen'e gelince, efendim bu da Noel zamanına özgü bir tat... Lebkuchen ya da Pfefferkuchen denilen kurabiyelerin tadı biraz zencefilli kurabiyeye benziyor ama çok daha yoğun bir aroması var. İçinde bal, tarçın, karanfil, anason, kakule, kişniş, zencefil, badem, limon ya da portakal kabuğu konulduğundan bu yoğun aromaya şaşırmamak gerek. Adının Almanca "çok tatlı" (lebbe) ya da latince "kek" (libum) kelimelerinden geldiği sanılan Lebkuchen'in kökeni Mısır'a kadar dayanıyor. Ballı ekmek olarak nitelendirilen ilk örnekleri MÖ 1500'lerde kralların mezarlarına konmak üzere pişiriliyormuş. Romalılar ballı ekmeklerini "panus mellitus - tatlı ekmek" olarak tanımlıyor ve balı ekmeği tatlandırmanın yanı sıra süslemek üzere de kullanıyorlarmış.
Bugün Lebkuchen olarak bilinen kurabiyenin kökeni aslında Belçika... Almanların bu muhteşem tatla tanışmaları Aachen şehrinin Frankenler tarafından ele geçirilmesiyle gerçekleşmiş. Başlangıçta rahibelerin pişirdikleri bu kurabiye, 1200'lü yılların sonunda Ulm kentine, 1300'lerin sonunda da Nürnberg'e yayılmış, Lebkuchen adını da 1409 yılında almış.
Bu özel kurabiyeyi pişirmek için gereken baharatlar uzak ülkelerden getirtildiğinden Lebkuchen daha çok Nürnberg, Ulm, Köln ve Münih gibi ticaretin yoğun olduğu kentlerde popüler olmuş. Zaman içinde özellikle Nürnberg, Lebkuchen'iyle meşhur bir kent haline gelmiş. Zengin bitki çeşitliliğine sahip, türlü türlü çiçeklerin yetiştiği ormanların yakınındaki şehir, arıcılık ve bal üretimi açısından bir hayli şanslıymış. E, bal bol olunca, Venedik'ten ve Uzak Doğu'dan da baharatlar gelince Nürnbergliler Lebkuchen işinde almış, yürümüş.
Neyse tarih faslını uzattım biraz ama, Almanya'da severek yediğim bu kurabiyeye (aslında hem kurabiye hem kek/ekmek çeşitleri var) İstiklal Caddesi'nde rastlayınca pek sevindim. Poğaça alayım diye girdiğim Burç Lebon Pastanesi'nde gördüm Lebkuchen'leri ve hemen aldım. Buradakinin tadı, orijinali kadar yoğun değil ama olsun, sevdim ben. Baharatlı tatları seviyorsanız, denemenizi öneririm.
Süt Dilimi'ne gelince, TV'de reklamlarını görünce kendime mani olamayıp "yihhu" diye bağırdığımı, tatlı dünyasına uzaklığıyla meşhur ev arkadaşımın da "ay noluyo!" diye yerinden zıpladığını söylesem yeterli olur sanırım :) İnce keklerin arasında nefis bir krema bulunan tatlı bi şey. portakal aroması mı desem, zencefil mi, onun da içinde sevdiğim şeylerden olduğu kesin.
Şimdi mesele, zaten bir süredir alıp başını giden göbeğimin halinin ne olacağı. Bu caanım tatlardan mebzul miktarda yemeye devam edip yarım dünya mı olmalı, yoksa bi dur mu demeli? Bilemedim.
Not: Evde Lebkuchen yapmak isterseniz aşağıda ayrıntılı tarif veren bir site var:
http://www.germanfoodguide.com/lebkuchen.cfm
Şimdi mesele, zaten bir süredir alıp başını giden göbeğimin halinin ne olacağı. Bu caanım tatlardan mebzul miktarda yemeye devam edip yarım dünya mı olmalı, yoksa bi dur mu demeli? Bilemedim.
Not: Evde Lebkuchen yapmak isterseniz aşağıda ayrıntılı tarif veren bir site var:
http://www.germanfoodguide.com/lebkuchen.cfm
Çok merak ettim şimdi bu Burç Lebon'daki şeyi, rejim karşıtı yazılarınız yüzünden hep bunlar(bkz.Tünel'deki dondurmacı,macaron vs :)
YanıtlaSilDerhal, Lebon'a gidiyorum. O "muzır" nesneden alıp tadına bakıyorum. Sonra da senin verdiğin linkteki tarifi deniyorum. Ve fakat bunun için, Lebon'a gitmişken Malatya Pazarı'ndan da eksik baharatları tamamlıyorum.
YanıtlaSilOff! Çok işim var, çook!
:))
Facebook'ta 'Milchschnitte'ye kavuşup mutlu olanlar' diye bir grup varmış ya,inanamadım :)
YanıtlaSilEsas Kinder'in Maxi King'ini denedin mi hic diye sorayim ben sana? O da basli basina bambaska bir efsanedir. Ondan da var mi acaba Turkiye'de?
YanıtlaSilInan bana, yolunu bulup dene onu.
Ahh, nasil da cekti canim. Ki su bloglarin kapatilmasi olayina bunca sinirlemisken istah falan da kalmamisti. O kadar yani!
N'allahım! Yutkunup durmaktan fenalık geldi içime! Beyoğlu da pek uzak şimdi...
YanıtlaSilN'allahım! Yutkunup durmaktan fenalık geldi içime! Beyoğlu da pek uzak şimdi...
YanıtlaSilAdsız filan değilim. Bu allahın cezası sansür yüzünden aşağıdaki seçenekler işlemiyor. Adımı yazamadım.
YanıtlaSilMetin
serpil,
YanıtlaSilövünmek gibi olmasın, aburcubur isleri konusunda muhitimde ufak çaplı bir şöhrete sahibimdir :) yeni çıkan mamüller tarafımdan hemen denenir. bugün mesela portakal kremalı kakaolu eti pop kek'i denedim, pek hoşuma gitti (gerçi belki de yeni değildir, ben yeni gördüm)
...
ekmekci kız,
nedir lebkuchen konusundaki son durum? malzemeler temin edildi mi? pişirildi mi ve de en mühimi neticeden memnun kalındı mı?
...
teyzen,
o dediğini denemedim hiç ama merak ettim çok, bir sorayım etrafa buralarda var mı?
blogların kapatılması gündemimizin ilk sırasında, sabahtan beri konustukça sinirleniyoruz ofis olarak. hotspot shield'i öneririm. kapalı kapıları açan program.
...
metin bey,
lebkuchen uzak geliyorsa, süt dilimini deneseniz? tatlı bi şeyler sansür mağduru sinirlerimize iyi gelir belki.
Anadolu yakası abur cubur muhabiri bildiriyor,buralarda süt dilimi yok stop :)
YanıtlaSilDemtaş ' larda var.
YanıtlaSil