vaad ettiğim yazının başına bir türlü oturamadım, festivaldi, işler güçlerdi derken günler geçti. dün iki film üstüste izledim, filmler güzeldi lakin sinepop'un rahatsız koltuklarında sırtım, belim ağrıdı, bi de otur otur popom dümdüz oldu. biri tony gatlif'in filmiydi, II. dünya savaşında fransa'da nazilerden kaçmaya çalışan bir roman (çingene denilmesini istemiyorlar artık) ailesinin hikayesini anlatıyordu. tony gatlif filmlerini bilen bilir, hem hüzünlü hem neşeli olabiliyor, ama bu filmin konusu belli işte, fazla bi neşe beklememek lazım diy mi? film bitti dağılıyor kalabalık, zevzeğin biri şöyle demesin mi "aabi tony gatlif filmi diye geldik, şöyle hareketli neşeli bir şeydir diye, fos çıktı!" düdük müsün, okumadın mı konusunu, soykırımdan kaçmaya çalışan insanların hikayesi işte, ne bekliyosun! film de çok güzeldi bu arada, yer yer kahkaha attıran yer yer de gözleri nemlendiren... çingene ailesinin peşine takılan çocuğa özellikle hayran oldum, çok iyi oynuyordu. (filmin adı "özgürlük". "korkoro" diye de geçiyor)
sonra da "anlat şehrazat" diye bir mısır filmine gittik, kahire'den çarpıcı kadın hikayeleri, medya var işin içinde, yozlaşmış siyaset var, beğendim ben filmi. o filmden çıkarken de kızın biri "ay yalnız biraz feminist bir filmdi" diye şikayetleniyordu. allah allah, nolmuş feministse? "gücüne mi gitti cicim" diye dönüp kavga edesim geldi.
öyle işte. bu festival kitlesi beni biraz asabileştirdi dün. ha bi de jim jarmusch filmine (kontrol limitleri) gittik, (kendi aramızda "jim jirmish" diyoruz kendisine eheh) yani adam resmen "sinema için sinema" yapıyor, bi yere bağlanmıyor film, neyin niye olduğu belli değil, ha bire bitakım göndermeler, filmde belirip kaybolan yıldız oyuncular, gizemli/hikmetli laflar.. ha buna yeni mi uyandın diyebilirsiniz, yok yeni diyil de bi kez daha görmüş oldum. bi de filmin bir kısmı madrid'de geçiyordu, o hoşuma gitti. bi daha gider miyim, sanırım yine ne tuhaflıklar yapmış diye giderim. zaten jarmush da "bana mazoşist seyirci gelsin" diyomuş :)
Neocum,
YanıtlaSilÖğrenecekler şekerim, bu festival kitlesi de öğrenecek.:))
Bu sene çok yeni nesil sinema seyircisi var festivalde, biz biraz tohuma kaçanlardanız artık, sanırsam.
Tony Gatlif'ten iki göbecik atılacak roman havası beklemek de, iyi safdillikmiş, doğrusu...
;)
Ahhh, eski günler diyorum sadece. İşten kaçıp film izlemek artık lüks benim için. En son denememde ne filmden bir şey anlayabilmiştim ne bi şey. Tadını çıkar Neolitik, o izleyici kitlesi yanlışlıkla düşmüş olmasın o salona. Jarmush'un filmini förmek isterdim çok.
YanıtlaSilekmekçiğim,
YanıtlaSilevet bu sene pek bir genç tayfa görüyorum festivalde, hayır şeyi de sevmiyorum, "ah bu gençler, bizim zamanımızda böyle miydi" diye şikayetlenmeyi ama.. neyse öğrenirler zamanla dediğin gibi...
aslında film de göbek de atıldı ama kesmedi arkadaşı demek ki :)
...
güneşligünler,
ben de iş çıkışı koştur koştur gidiyorum, bi de haftasonları işte.
jarmush filmi enteresandı, meraklısı için izlemeye değer. "filmlerin konusu yok" diye eleştirenlere "e hayatın da konusu yok, filmlerin olmak zorunda mı diyormuş jarmush efendi (ekşi sözlüğün yalancısıyım valla :)