çin müsameresi

cumartesi sabahı, pencereden rüzgarla camları döven karla karışık yağmura bakıp “yok bu havada dışarı falan çıkılmaz, oturayım evimde mis gibi” diye düşünürken telefonum neşeli bi şekilde çaldı (genelde “acı acı çalar ya bu meret) bir arkadaşım “çinliler tavşan yılına girmişler bu sene, çin kültür merkezinde yılbaşı kutlaması var, bizimle gelmek ister misin, sen seversin öyle şeyleri” diye sorunca “aa gelirim tabiy” dedim. hem de yakındaymış harbiye’de. arkadaşımın kocası bir süredir çince kursuna gidiyormuş, o vesileyle haberdar olmuşlar etkinlikten. 

öğleden sonra kültür merkezinin altındaki lotus cafe’e buluştuk. daha çok gençlerden oluşan bir kalabalık vardı, güzelce süslemişler, her yerde tavşan figürleri ve kırmızı fenerler, parlak kağıt süsler… bir grup genç, tüylü, top benzeri bir şeyle oynuyordu. badminton topuna benziyordu ama daha süslü bi şey, internetten baktım İngilizce featherball (tüytopu)/ shuttlecock (badminton topu), çincesi de chien-tsu imiş. şöyle bi şey:


halka şeklinde durmuşlar topu ayaklarıyla birbirlerine atıyorlardı, eğlenceli görünüyordu. 

kutlama programı yoktu elimizde, tamamen sürpriz bi şekilde gelişti olaylar, tiyatro salonuna geçtik, çinliler ve türklerden oluşan bir kalabalık vardı. yılbaşı kutlaması deyince, insanın aklına ne gelir, müzik, dans, kostümler, yiyecekler vs. çinlilerinki biraz farklıymış valla. önce bir hoş geldiniz konuşması yapıldı, dev tavşan kostümü giymiş bir oğlan kenarda dans ediyordu, çin konsolosu klasik bir diplomat konuşması yaptı (Türkiye-çin ilişkilerinin gelişmesi vs), konsolosun ve sunuculardan birinin 90’lı yıllarda kaldığını tahmin ettiğim parlak gri kumaştan takım elbise giymiş olmaları dikkat çekiciydi.

program çince kursu öğrencilerinin bir tür sessiz sinema oyunu oynamalarıyla başladı, kaligrafi yarışması (40 saniyede Çince karakteri en güzel kim yazacak?) temalı oyunla devam etti, bi ara çubuklarla yağlı fıstık yeme, en güzel çin mantısı katlama yarışması yapıldı :) sadece iştirak edenin eğlendiği, bildiğiniz müsamere tadında oyunlar yani. bize bir gülme geldi tabiy, yani beklemediğimiz bir eğlence anlayışı, parti sanıyorduk biz. oyunların arasında çinli kızlardan oluşan bir grup “sev kardeşim” şarkısını söyledi, fena diyillerdi ama ezberleri zayıftı biraz. Sonra da türk öğrenciler Çince bir şarkı söyledi. hafiften sıkılmaya başladık ama bi yandan da acaba şimdi ne olacak diye de merak ediyo insan. en son Çince bir skeç oynadılar tabiy ki bi şey anlamadık ve ehem çıkalım bari dedik. Çok da acıktık tabiy, fıstıklar, çin mantıları geçmiş önümüzden. kendimizi gümüşsuyundaki çin lokantasına zor attık. Beklediğimiz gibi çıkmadı ama olsun yine de eğlenceli, absürt bi gün oldu bizim için. Akşam da sherlock izledim, orda da Çinliler vardı iyi mi? :) tam "chinese special weekend" oldu!

aslında 3 şubatta girmişler tavşan yılına, bu bizim gittiğimiz hem yeni yıl hem bahar kutlaması gibi bi şeydi sanırım. tavşan yılıyla ilgili ekmekçi kız yazmıştı senenin başında, bakmak isterseniz tıklayın 

3 yorum:

  1. :) kahkahalarla okudum. teşekkürler neo.

    YanıtlaSil
  2. Savulun Uzakdoğulular, Neocan geliyor!
    Önce Caponlar, şimdi Çinliler...
    Sırada dost ve kardeş Kore mi var?
    :))
    Çok hoş, special weekend olmuş, tam!
    :)

    YanıtlaSil
  3. peri,

    çok da neşeli yazamadım gibi gelmişti, güldürdüm demek. rica ederim, her zaman hizmetinizdeyim ;)

    ...

    ekmekçi kız,

    evet evet, korelileri ihmal ettiğimi hissediyorum. kırılmasın kalpleri, en kısa zamanda onlarla da bir bağlantı kurayım ben.

    neo
    the çekik göz muhipleri cemiyeti :)

    YanıtlaSil