altı-yedi yıl önceydi sanırım. o zamanki işyerim ikitelli'deki medya plazalardan birindeydi, taksim'den sabah servisine bindim, servise binerken iri iri, lapa lapa kar yağmaya başlamıştı. trafik yoğundu, dur-kalk'larla ilerlerken vakit geçti, kar hızlandı, otobüs tarlabaşı bulvarından, şişhaneye doğru inene kadar yerler epey kar olmuştu. artık milim milim ilerliyorduk.. bi ara unkapanı köprüsünün ortasında trafik durdu ve bi daha ilerlemedi. belediye otobüsleri, otomobiller, çok kısa sürede bembeyaz olan şehrin ortasında kalakaldı. bizim servis eski püskü bi şeydi zaten, şoför trafikteki arkadaşlarıyla konuştuğunu, yolların hep tıkalı olduğunu söyledi ve "buraya kadarmış, hanımlar beyler" diyerek bizi indirdi. kar iyice şiddetlenmişti, belediye otobüslerinden de insanlar inmiş gruplar halinde şişhane'ye doğru yürümeye çalışıyordu.
ben de epey bir güçlükle unkapanı köprüsünden şişhane'ye kadar gelebildim, daha taksim'e çok vardı, ara sokaklardan mı gitsem diye bakınırken, o aralığı fark ettim, bir grup liseli kartopu oynayıp, şamata yaparak merdivenlerden iniyordu. hah, dedim şurdan istiklal'e çıkan sokaklardan birine atarım kendimi.. karlar altında çok güzel görünüyordu merdivenler, hemen yanındaki eski bir apartman vardı. çok oyalanamadım ama aklımda kaldı o merdivenler. kaç kere tepebaşından, o otellerin olduğu sokaktan geçerken bakındım ama bi türlü bulamadım sonradan. ta ki geçen haftaki taşınmaya kadar...
ofise değişik yollardan gelme denemelerimden birinde kayıp merdivenler önüme çıkıverdi. tabii biraz değişmiş, yanına son dönem lüks apartmanlardan biri inşa edilmiş. biraz oyanalanarak indim, baktım şimal merdivenleri sokak'mış adı, araştırmacı bilogçu olarak hemen gugılladım ofise gelince. yukarıdaki 1900'lerin başında çekilmiş bir fotoğraf, bugünkü halini gösteren bir kare bulamadım. kendim çekerim artık bi gün. yıllar önce karda geçtiğim "kuzey merdivenleri"ni bulmak yeni ofisin hoş sürprizlerinden ilki oldu. devamını da bekliyorum ;)
şehir muhabiriniz neolitik şişhane'den bildirdi.
Bahsettiğin o ara sokaklarda ben de epey yürüdüm Neo. Çok güzelmiş gerçekten merdivenler, adı daha da güzel; şimal merdivenleri sokak. Son gidişimde de çok fazla merdivenli sokaktan geçtim, hepsi ayrı güzeldi. Fakat yalnız olmak gerek belki de sokağın dokusunu hissetmek için, ben son ziyaretimde hep yanımdakiyle ilgileniyordum, aşk işte;)
YanıtlaSilSen de görmüşsündür ya, sanırım yeni bir proje var o merdivenlerin üzerinde konuşlanan, biraz bakındım şu siteyi gördüm;
http://apartiman.com.tr/index.php?lang_id=2
(Zaten oradan almışsındır fotoyu, araştırma olayını çok içten anlıyorum, ben de bu konuda takıntı derecesinde hastayım. Araştırır dururum.)
Kara Kitap elimde, onun için bu yazın çok ilgimi çekti. Kayıp sokaklar, merdivenler, şehrin kalbi. Güzel.
Sokağın yeni halini gösteren, çekeceğin fotoyu sabırsızlıkla bekleyeceğim, eline sağlık.
Sevgiler.
şişhane ofisinizi şimdiden çok sevdim, neo:) ofise giden yollar hikayesi serisi yapabilirsin bence. her sokak için ayrı bir ruh, tarzla hikayeler anlatabilirsin. ilki nefis olmuş. kar, trafik, o zorluk içinde hayatın bir boşluk açıp senin ordan bir sanat heyecanı yaratman filan, nefis. teşekkür ederim çok, bu yazı için.
YanıtlaSilöpüyroum çok, sevgiler.
Sokağın adı da hikayene yakışmış. Çok sevdim
YanıtlaSilSevgilerimle
Ülker
justine,
YanıtlaSiladını ben de çok sevdim. buralarda acayip isimli sokaklar var, googlemaps'ten gördüm, "yaşmak uçuran sokak" mesela :) rüzgarlı diye mi nedir?
evet gördüm o apartman projesini, ama özellikle bahsetmek istemedim, bu tür soylulaştırma (bu tabire de gıcığım ama derdimi anlatıyor) türü şeylere sinir oluyorum. bir zamanlar oralarda yaşayan insanların asla oturamayacağı lüks, tasarım, "konsept" binalar hepsi.
fotoğrafı en kısa zamanda çekicem. başka sokaklar da keşfederim belki.
sevgiler.
***
peri,
yeni ofisi ben de seviyorum galiba, hele bugün güneş de var, daha bir şirin görünüyor gözüme. öyle bir seri olur mu bilmiyorum ama yeni geçtiğim sokaklara alıcı gözüyle bakar oldum.
yazıyı beğendiğine çok sevindim. ben de öptüm çok.
***
ülker,
çok teşekkürler. kar, kuzey, kayıp... benim de hoşuma gitti.
sevgiler.
"evet gördüm o apartman projesini, ama özellikle bahsetmek istemedim, bu tür soylulaştırma (bu tabire de gıcığım ama derdimi anlatıyor) türü şeylere sinir oluyorum. bir zamanlar oralarda yaşayan insanların asla oturamayacağı lüks, tasarım, "konsept" binalar hepsi."
YanıtlaSilcanım neocum, ne tatlısın... çok takdir ediyorum bu yaklaşımını, demeden geçmek istemedim.
sevgiler.
Aa! ben biliyorum bu merdivenleri...
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsın, şiirsel.
:)
canım peri,
YanıtlaSilsen de çok tatlısın :) yazarken ukala bi tonda mı oldu aceba demiştim ama yazmadan da duramadım. neo ve meşhur şüpheleri ^_^
sevgiler.
...
ekmekçi kız,
tahmin ettim senin bileceğini, gezenti hanım :)
beğendiğine çok sevindim.