Akrebin başdönmesi


"Doğru olmasa bile iyi bulunmuş"
Alphonse Allais


Ölü yapraklar sonbaharın kokuşmuş su birikintilerinde ağır ağır çürür. Akrep parmak uçlarında dans eder. Hoşa gitmek için gerekli herşey akrepte vardır. Hem örümceği hem de yılanı andırır. Tehditle yüklü yavaşlığı, çevikliğe gebe bir tereddüttür. Akrep, Eros ve Thanatos'la birlikte parmak uçlarında dans eder. Zevkten ölmeye dünden hazırdır ama en ufak acı akrebi hayata döndürür. Gün boyunca kendini bir yok bir var eder. Anka kuşu -kendini yakıp küllerinden tekrar doğan kuş- akreptir.

...Akrep başkalaşmayı bekler. Beklerken mayalanır. Bataklıkların kıpırtısız sularında ya da alkollü sularda. Akrep -içinde itkilerin, isteklerin, bastırılmış duyguların fokurdadığı- kara bir imbiktir.

...Akrep pek huzurlu görünmez. Akrebi tedirgin eden nedir? Hiçbir şey. Her şey. Akrep kendini sorgular. Şüpheye düşer. Her şeyden, hatta şüphenin kendisinden de. İnatla sorgular. İnatla endişelenir. Şüphesi bir bakıma düşünülmüştür, hatta güven vericidir.

...Akrep her türlü sapıklığı yapar ama bunu mesele yapmaz. Arasıra kendinden geçiyorsa bu alelade olmaktan nefret etmesindendir. Kendini birinci sınıf bir suçbilimci olarak kabul ettiremediğinden işlediği büyük suçlarla tanınır. Örnek olur.

...Canlı bir havası, hep hazırda kolay bir alaycılığı vardır ... Aynı zamanda kolay bozulur. Akrep alıngandır.

...Akrep eleştireldir. Özeleştireldir. Meraklıdır. ...Psikanalisttir. Gizli ajandır, tercihan çift taraflı. Dostoyevski tarafından kahramanlaştırılmış, Bosch tarafından resmedilmiştir.
Akrebe kötü gözle bakılır. Zodyağın çirkin ördeğidir. İnsanların gözü akrebin gizli güçleri ve saklı zenginliklerindedir. Faust yanından ise çekinilir. Bütün bunlar akrebi şaşırtır. O kendini çok basit sanır. İşin kötüsü bir bakıma öyledir.
İstesek de istemesek de alışmak zorundayız, akrep yeryüzünün en eski sakinlerinden biridir. Son gelen haberlere göre radyoaktiviteye de dayanıklıymış.

Jacques A. Bertrand
Terazinin Hüznü ve Diğer Burçlar kitabından

22 yorum:

Elif Derviş dedi ki...

Çok enteresan :) Eşim de akrep olduğu için keyifle ve merakla okudum yazınızı :) Oğlağı da yazarsınız belki bir gün diye şımarıklık yapayım hemen :P

neo dedi ki...

merhaba elif,

"yaziniz" deyince, yanlis anlasilmis olabilecegimden endiselendim, ben bu bölümü Terazinin Hüznü kitabinin akreple ilgili bolumunden aldim.

piyasada olmayan bir kitap bu sanirim, diger burclarin (basta oglak olmak uzere :) yazilarini da aktaracagim, merak etmeyin :)

Adsız dedi ki...

çok hoş yazmış yazan. bayıldım. insan geceleri ekzantrik kostümler giyip, makyajlar yapıp, aynanın karşısında bu metni okuyabilir kendine. "Tehditle yüklü yavaşlığı, çevikliğe gebe bir tereddüttür"... bakar aynada kendine, anlamlı bir sessizlikle sonra. çok hoş.

ben bu kitabı bulup alayım. koç burcunu okuyayım. sana şimdi zahmet olur, oğlak, koç, daha kimbilir ne. ben oğlak kadını olabilir miyim, merak ediyorum, sen en iyisi onun kadınını da yaz. insan cinsiyet değiştiriyor, burç neden değiştirmesin. hem ben de seviyorum casus filmlerini, soğuk savaş dönemi demir perde ülkelerini. bir casus gibi burç değiştirebiliriz. bir yay gibi morlara bürünüp, pasaportumuzla dolaşıp, bir akrep gibi gizemli ve davetkar... ben yine de bulmaya çalışayım kitabı.

sende şimdi çok sevimli, yumuşak, hoş sohbet bir hal varken bunlar biraz ters geldi bana ama belli olmaz.

sana şimdi bu bosch tablosunun da benim için çok önemli olduğunu, 4 yıl duvarımda bosch'un bu cennet, cehennem, araf'ını taşıdığımı, bu tablonun boşanma ertesinde reha'nın evinde 3 adet abajura dönüştüğünü söylesem, peki buna ne dersin?:)) ev-vet!

yaklaşık bu kadar. gelip gider, yazarım. bu haftasonu gidecek misin şehir dışına iş için? yoo, öylesine soruyorum.

sevgiler.

Elif Derviş dedi ki...

Yok yok, merak etmeyin alıntı olduğunu görmüştüm en altta :) Sadece kitabı arayıp bulmaya üşendiğimden bir yazıda da oğlağı yazar mısınız diye şımarıklık etmiştim :)) İyice burç manyağı oldum çıktım bu aralar niyeyse :D

Elif Derviş dedi ki...

Bu arada, Pericim, kitabı www.kitapyurdu.com'da gördüm ben. Hatta geçenlerde bi kitapçıda da gördüm sanki, isim çok tanıdık geldi. Ama en kötü ihtimalle, dediğim gibi, kitapyurdu com'da var :)

dreamsact dedi ki...

tövbe estağfirullah!..
tövbe estağfirullah!..

hadi neolitik hanım'ı aldınız bari bosch'u bana bıraksaydınız yahu.. değil mi ama, sevgili peri.. :)

hayat çok garip işte.. ben n'apayım..

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Diyecektim ki, "akreple bir zorum yok da, resim çok güzel". Meğer, hayranı çok bir ressammış da bilememişim. Bak, bu bilememe hali bir merak kumkuması "yay"a hiç yakışmadı; teessüf ederim!
:)

neo dedi ki...

peri,

sen kitabı al tabii, diger burclari da cok guzel yazmis. ben buraya akreple ilgili bölümden hoşuma gidenleri aldım. siteye de
ara ara aktarırım diyorum, hic zahmet olmaz. senin alıntıladığın cümleye ben de bayıldım bu arada "Tehditle yüklü yavaşlığı,
çevikliğe gebe bir tereddüttür" :)

burç değiştirmek çok iyi fikirmiş, ben de oğlak kılığına girmek isterim bak (bu benzerliklerimizden gün gelir sıkılmazsın değil mi peri?) oğlakların bazen büründükleri o taş kalplilik haline, -elif, sen üzerine alınma olur mu, ben tanıdığım iki oğlak üzerinden konuşuyorum-, romantizme prim vermeyişlerine hastayım :) zaman zaman herkese lazım bunlar.

akreplerin bir özelliği de akrep oluşlarını çok iyi gizlemeleridir derler ehehe..

demek bosch ve bu tablo ha? bakalım daha neler çıkacak yazdıkça.

bu haftasonu seyahat yok, uzun bir süre de olmayacak sanırım ani bir şey çıkmazsa. geçen haftasonu çalışmakla geçti, bu sefer dinleneyim diyorum. tabii buralara sık sık uğrayarak...

sevgiler

neo dedi ki...

elif,

yazacağım diğerlerini de fırsat buldukça. burç eğlenceli bir konu, bebek de geliyor şimdi, tam da sardırılacak mevzu. (ikizleri de aldım sıralamaya, onu da yazıcam ;)

neo dedi ki...

halid,

eylemlerim sürecek :)
şaşırmaya devam.
hayat bence de çok garip...

endiseliperi dedi ki...

dün bir film izledik halid: the history boys. ben kapağına baksam almazdım. 7-8 tane genç delikanlı fırlamalık filan yapıyorlar kapakta. ama bora ilginçtir. iyi olacağını düşünüyorum, dedi. ve film gerçekten de iyi. (bora, rus yönetmenler bayılır. tarkovski hayranıdır. kapağında sadece rusça yazılar olan bir film aldık geçen gün. ismi, ada. film nefis çıktı. onu sen çok beğenirsin. hem de çoook. fotoğrafları filan çok hoş.) filmi izlerken aslında biraz everfever beyefendiyi düşündüm. muhakkak sever bu filmi diye. üniversiteye kabul edilmek için zorlu bir hazırlık döneminden geçen, bu sırada, ingiliz edebiyatı ile ilgili hoş muhabbetler yapan çok zeki gençler. izleyin birlikte, sevecek misiniz, bakalım. yönetmeni nicholas hytner.

yahu halid, paylaşmayı bilmek gerek. neolitik hanım'a soralım. sadece sen varken mi neşeliydi burası, biz gelince de hoş olmadı mı? neolitik hanımla anılarımızı tokuşturuyoruz, çok benzer şeyler var. seviyorum neolitik hanım'ı.

bosch da neredeyse evlilik hayatım demek benim. hep duvardaydı. pirinç, damarlı bir çerçeve yaptırmıştım şeyde...- o sırada vakıflar bankası'nın avukatıydım nişantaşı'nda-, halaskargazi'de bir çerçeveci'ye. sonra reha yeniden evlendiğinde ada'daki eve gitmiştim, arçil oradaydı da doğumgününü mü kutlayacaktık ne yapacaktık, bosch bosch bakan abajurları görmüştüm. biraz içim sızlamıştım ama beni biliyorsunuz. "aa ne kadar güzel olmuş, ne hoş bir fikir, ışığı da ne güzel düşürmüş!" falan filan demiştim. doğruydu elbette söylediklerim. reha bir sürü konuşmuştur bosch dolayımında ölüm, cennet, cehennem vs hakkında. ancak onun ressamı balthus'tur. tüm o sıradışı, anormal çağrışımlarıyla taparcasına severdi balthus'u.

işte böyle halid'ciğim. neolitik hanım yok bugün. akşamüstü gelir, sanırım.

sevgiler.

endiseliperi dedi ki...

aa ben yazarken neolitik hanım da yazmıyor muymuş!!!

neo dedi ki...

ekmekci kız,

olur bazen öyle.. bosch'la bir akrep yazısı vasıtasıyla tanışacağınız varmış. gerci meraklı yay olarak çoktan google'mışsınızdır ama bakın burada başka resimleri de var:


http://www.art.com/asp/display_artist-asp/_/Aff--CONF/CTID--545224630/RFID--381997/TKID--15051782/crid--68/posters.htm

Elif Derviş dedi ki...

Yok alınmadım üstüme :) Taş kalpli kesinlikle değilim, ama romantizm konusunda çoook haklısın. Ben dünyanın en romantik olmayan insanıyım herhalde :) Gülme alıyo beni romantik durumlarda, havaya giremiyorum hihihihi :D

Elif Derviş dedi ki...

Yazdığım son yorumdan sonra şunu fark ettim birden: Neolitik Hanım diye hitap etmişsem, "hanım"dan ötürü siz diyorum :) Ama hiç isim geçirmemişsem, yukarıdaki yorumumda olduğu gibi, senli benli olasım geliveriyor :))

neo dedi ki...

peri,

burdayım evet, aksam bilgisayarı götürmedim eve. ofise gelir gelmez yorumlarinizi gördüm, hemen yazayım dedim.

kötü rüyalarla dolu huzursuz bir gece geçirdim, çok iyi geldi yazdıklarınızı okumak.

yazacağım yine

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Sevgili Müstakbel Anne Deli!
Sizi okuyorum da, yine size buradan yazmak varmış!
Benim kardeşim oğlak, yeğenim oğlak, yakın arkadaşım oğlak... Çok iyi bilirim onları. Biz arkadaşlarımızla aramızda oğlaklara "vazife müdrik" diye isim taktık. Yani, görevine bağlı, işin gereğini yapan, kurallara uyan... Ancak, romantizm tarafı belki yükselen burçlarıyla dengeleniyor ki, tanıdığım bir başka oğlak da, hayatta olabilecek en latin aşıklardan biriydi.
Bir de bebeciğinizin ikizler oluşu (keskin oğlaklarla anlaşmaları biraz zor olsa da) çok hoş. Zıp zıp zıplarlar, ama, bana uyar bu halleri. Eminim size de ek bir neşe ve hareketlilik getireceği için, sonuçta mutluluğunuz artacak.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Neolitikciğim,
Servis süper, teşekkür ederim.:)

Elif Derviş dedi ki...

Merhaba Ekmekçi kız :)) Benim yükselenim yengeç :) Sert mizacımı bozan unsur bu galiba :P İkizler oğluşumuzu ben de merakla bekliyorum. Oğlak burçlarının bir özelliği de zoru sevmeleridir. Eh, İkizler de anlatanlata bakılırsa gayet zor bir burç :) Ama Johnny Depp ikizlermiş, ne kadar kötü olabilir ki hihihihi :D

endiseliperi dedi ki...

çok zor. ikizler çok zor. gözünü korktmak istemem, ama gerçek bu. bence sen daha küçükken onu başka bir burçtanmış gibi yetiştir. büyüdüğünde gerçeği açıklamış olursun. böylece hem o hem dis huzurlu olursunuz.

cidden.

:)

endiseliperi dedi ki...

ahhh! henüz kahvemi içmedim, yazıya bak.

büyüdüğünde gerçeği açıklarsın. böyle yaparsan hem o hem siz huzurlu olursunuz.

Elif Derviş dedi ki...

Hihihihi çok güldürdün beni peri...demek büyüyünce açıklayalım acı gerçeği diyosun? "Yavrum, sen...sen...aslında ikizlersin..." hehehehe iyiymiş bu fikir :D