Yay, Jüpiter aşkına! diye bağırdı.(Orijinalinde By Jove!)
Yay, Jüpiter’in adını çok sık anar, dinsel inancı ya da züppelikten. Bazen de kibrinden: Yay Jüpiter’in uyluğundan yaratılmış olduğuna inanmaya meyillidir. Efendisi Jüpiter güneş sisteminin en büyük gezegenidir. Zodyak insanında yay, uyluğu simgeler. (Her şey birbirini tutuyor)
Uyluk yayın zayıf noktasıdır. Bunun haricinde aygır gibi sıhhatlidir. Zaten yay, altı at, üstü insan olarak temsil edilir. Bir yay ve okla. Bütün bu özellikler hareketine bir genişlik katar. Yay çok yer tutar.
Dört nalının üzerindeki sağlam duruşu ve görüş seviyesinin yüksekliği, oklarını oldukça yükseğe ve uzağa atabilmesini sağlar. Herhangi bir balistik uzmanı bunu doğrulayacaktır. Ama yay ille de yıldızlara nişan alma sevdasında değildir. Genellikle ava gitmekle, olimpiyatlarla, toptan ticaretle, hatta televizyonda altılı ganyan sonuçlarını izlemekle yetinir. Ne olursa olsun, manevi arayışta ya da maddi kazançta başarılı olmak için gereken her şeye sahiptir. Bununla birlikte her ikisinde de başarısızlığa uğradığı olur.
Yay genellikle oturduğu yerde yayılır. Ama sık sık yaylanma ihtiyacı duyar, o zaman da dörtnala sağa sola koşturmaya, çifte atmaya ve oklarını savurmaya başlar. Bunlar gençlik hatalarıdır, kolayca affedilir, hele bir de yüzünün hemencecik neşe içinde yayılıverdiği düşünülürse. (Her şey birbirini tutuyor).
…Yay ateş burcudur. Sonbaharın son ateşidir. Uzağı iyi görür. Rehbercilik, peygambercilik, fener bekçiliği oynar. Sentezci bir zekâsı vardır. Mükemmel bir öğretmen, başarılı bir örgütçüdür. Konuşmaya ve toplantılar örgütlemeye bayılır. Konuşabilmek için toplantılar düzenler. Uzun uzun konuştuğu için sağduyulu olarak bilinir. Hukukçular kendisine kucak açar. O kibarca reddeder. Seyahati tercih eder. Macera, yayı cezp eder. Ama yay akıllı usludur; maceraperestlikten ziyade kâşifliğe eğilimlidir. Saygınlık yayın saplantısıdır.
…Ehli keyiftir. Bol bol gülüp eğlenmeyi sever. Ama her zaman makul, tutumlu ve konformisttir. Yay bir şahsiyettir; ara sıra milletvekilliğini aklından geçiren usta bir cambazdır. Tam jürilere seçilecek adamdır.
Öfkelendiği olur ama kendini tutmayı bilir; yıldırımlarını bir kenara bırakıp eve, Juno ve çocuklarla yemeğe döner.
Üst taraf ağır bastığında akıllı bir at olur, pek öyle kanlı canlı olmayanlardan. Birazcık ürkektir. Aslında o da macera peşindedir, ama iç maceralar peşinde. Arayış içindedir; gözü bilgi, mükemmeliyet ve bilgeliktedir. İnsanı çok mutsuz kılan, ama yaşamöyküsünü yazanlarda zorunlu bir saygı uyandıran her şeyde.
Bunun dışında yay ne isterse yapabilir. Berlioz gibi müzik, Eluard gibi şairlik, Fritz Lang gibi sinema, Mermoz gibi havacılık, Churchill gibi siyaset yapabilir.
…Sonbahar sonuydu. Yay, “By Jove!” diye bağırdı ve okunu efsanevi bir ilkbahara doğru fırlattı. Daha kışın eşiğinde fiziğine yakışan pek yakışan kayıtsız bir hava takınmış olan oğlak oku görmezlikten geldi.
Yay, Jüpiter’in adını çok sık anar, dinsel inancı ya da züppelikten. Bazen de kibrinden: Yay Jüpiter’in uyluğundan yaratılmış olduğuna inanmaya meyillidir. Efendisi Jüpiter güneş sisteminin en büyük gezegenidir. Zodyak insanında yay, uyluğu simgeler. (Her şey birbirini tutuyor)
Uyluk yayın zayıf noktasıdır. Bunun haricinde aygır gibi sıhhatlidir. Zaten yay, altı at, üstü insan olarak temsil edilir. Bir yay ve okla. Bütün bu özellikler hareketine bir genişlik katar. Yay çok yer tutar.
Dört nalının üzerindeki sağlam duruşu ve görüş seviyesinin yüksekliği, oklarını oldukça yükseğe ve uzağa atabilmesini sağlar. Herhangi bir balistik uzmanı bunu doğrulayacaktır. Ama yay ille de yıldızlara nişan alma sevdasında değildir. Genellikle ava gitmekle, olimpiyatlarla, toptan ticaretle, hatta televizyonda altılı ganyan sonuçlarını izlemekle yetinir. Ne olursa olsun, manevi arayışta ya da maddi kazançta başarılı olmak için gereken her şeye sahiptir. Bununla birlikte her ikisinde de başarısızlığa uğradığı olur.
Yay genellikle oturduğu yerde yayılır. Ama sık sık yaylanma ihtiyacı duyar, o zaman da dörtnala sağa sola koşturmaya, çifte atmaya ve oklarını savurmaya başlar. Bunlar gençlik hatalarıdır, kolayca affedilir, hele bir de yüzünün hemencecik neşe içinde yayılıverdiği düşünülürse. (Her şey birbirini tutuyor).
…Yay ateş burcudur. Sonbaharın son ateşidir. Uzağı iyi görür. Rehbercilik, peygambercilik, fener bekçiliği oynar. Sentezci bir zekâsı vardır. Mükemmel bir öğretmen, başarılı bir örgütçüdür. Konuşmaya ve toplantılar örgütlemeye bayılır. Konuşabilmek için toplantılar düzenler. Uzun uzun konuştuğu için sağduyulu olarak bilinir. Hukukçular kendisine kucak açar. O kibarca reddeder. Seyahati tercih eder. Macera, yayı cezp eder. Ama yay akıllı usludur; maceraperestlikten ziyade kâşifliğe eğilimlidir. Saygınlık yayın saplantısıdır.
…Ehli keyiftir. Bol bol gülüp eğlenmeyi sever. Ama her zaman makul, tutumlu ve konformisttir. Yay bir şahsiyettir; ara sıra milletvekilliğini aklından geçiren usta bir cambazdır. Tam jürilere seçilecek adamdır.
Öfkelendiği olur ama kendini tutmayı bilir; yıldırımlarını bir kenara bırakıp eve, Juno ve çocuklarla yemeğe döner.
Üst taraf ağır bastığında akıllı bir at olur, pek öyle kanlı canlı olmayanlardan. Birazcık ürkektir. Aslında o da macera peşindedir, ama iç maceralar peşinde. Arayış içindedir; gözü bilgi, mükemmeliyet ve bilgeliktedir. İnsanı çok mutsuz kılan, ama yaşamöyküsünü yazanlarda zorunlu bir saygı uyandıran her şeyde.
Bunun dışında yay ne isterse yapabilir. Berlioz gibi müzik, Eluard gibi şairlik, Fritz Lang gibi sinema, Mermoz gibi havacılık, Churchill gibi siyaset yapabilir.
…Sonbahar sonuydu. Yay, “By Jove!” diye bağırdı ve okunu efsanevi bir ilkbahara doğru fırlattı. Daha kışın eşiğinde fiziğine yakışan pek yakışan kayıtsız bir hava takınmış olan oğlak oku görmezlikten geldi.
Terazinin Hüznü ve Diğer Burçlar
Jacques A. Bertrand
6 yorum:
Neocum,
Ne kadar kibar ve sabırlısın!
Hiç birimizi kırmadın hem de çabucak bekletmeden yazdın, yazdın.
Ne denir, çok yaşa!
Blogu açıp önce teraziyi okuyup, sonra yayı gördüm.
Böylece bir kez daha anladım ki, ben tipik bir yay değilim; terazi özellikleri de olan yay gibimsiyim.(Bir çeşit terliksi hayvan!)
*Yay, Jüpiter aşkına! diye bağırdı.
(Sık sık "hay allah" derim.)
*Uyluk yayın zayıf noktasıdır.
(Belkemiğimde alttan iki omurumda daralma var, belim ağrır.)
*Dört nalının üzerindeki sağlam duruşu ve görüş seviyesinin yüksekliği, oklarını oldukça yükseğe ve uzağa atabilmesini sağlar.
Yay ateş burcudur. Sonbaharın son ateşidir. Uzağı iyi görür.
(Genellikle olacakları önceden tahmin ederim, kahinlik değil canım, tahmin sadece.)
*Seyahati tercih eder. Macera, yayı cezp eder. Ama yay akıllı usludur; maceraperestlikten ziyade kâşifliğe eğilimlidir. Saygınlık yayın saplantısıdır.
(İtiraf etmeliyim ki, evet saygınlık benim için önemlidir ve de kaşifliğe, kaşiflere bayılırım.)
*Ehli keyiftir. Bol bol gülüp eğlenmeyi sever. Ama her zaman makul, tutumlu ve konformisttir.
(Neşe ve gülme, galiba en çok bu tarafım yay.)
*Üst taraf ağır bastığında akıllı bir at olur, pek öyle kanlı canlı olmayanlardan. Birazcık ürkektir. Aslında o da macera peşindedir, ama iç maceralar peşinde. Arayış içindedir; gözü bilgi, mükemmeliyet ve bilgeliktedir. İnsanı çok mutsuz kılan, ama yaşamöyküsünü yazanlarda zorunlu bir saygı uyandıran her şeyde.
(Evet, anlaşıldı ben üst tarafı ağır basan bir yayım, ürkekliğim ondan)
Bunun dışında, diğer tüm ifadelerde de tanıdığım bütün yaylardan çeşitli ağır basan özellikler var.
Hoplayan koşturan okunun fikrinin peşinden giden...
Evet, öyle işte.
ekmekci kız,
reca ederim, gönüllü astorolok olarak bunları yazmak vazifem :) söz verdiğim sırada gidiyor, önce yayı yazdım, sonra teraziyi. sırada muzmin bey'in ve metin bey'in istekleri var (aslan, kova ve başak)
ben pek yay tanımıyorum, ama benim de yükselenim terazi, ben de terazimsi bir akrebim :)
Aman yani, nerede bu yaylar ve yükselen yaylar?
Neden kimse bu asil burca dair yorum yapmıyor?
=))
Eğleniyorum, merak etmeyin.:)
Sadece bir şey ekleyeyim: Şu uyluk kemiği konusu.
Belim bildiğim yayların beli veya hadi bilemedin (at kısmına bakarsak, sağrısı) hassastır. Acaba çeviride mi yanlış oldu diye düşünüyorum.
Neyse, laf ola işte...
ekmekci kız,
yay kimse yok galiba blogcular arasında..
tam olarak nedir bu uyluk diye Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktım, "kalçadan dize kadar olan bacak bölümü" imiş. başka kaynaklardan da baktım yay için verdiği organlar uyluk (thighs) hep. bir hata yok sanırım ceviride.
neo
the mütercim astrolok :)
ah, burada burada o yaylar da geç kalıyorlar okumakta. kabul ediyorum, biraz fazla geç. ama yaylar arayı çabuk kapatırlar :-P
yahu yükselenim de başak olunca (maalesef diyeceğim, başak the original'lar alınmasın lütfen) ekledim, çıkardım, çarptım, böldüm, ahanda ben! ama seviyorum yay olmayı. böyle pek bir afacan ama zararsızından. pek bir uçarı ama sadığından. böyle bi çelişki bi çelişki:)
teşekkürler neolitik hanımcım.
ben de yorumu görmekte geç kalmışım, halbusi bir akrep olarak dakikliğimle de tanınırım muhitimde :)
yay iyi burç ya, ben de seviyorum, var birkaç arkadaşım, hepsi zararsız tipler :) -şaka tabiy ki- afacanlık, uçarılık, sadakat, daha ne olsun.
Yorum Gönder