Deniz kenarında


Güneşin sıcaklığından kaçanlar, deniz sularının serinliğine sığınıyor. Deniz, tehlikeli deniz, uslu bir fil gibi hortumunu toplamış, toprağın çıplak çocuklarını sırtında eğlendiriyor. Kumsallardan birine gittim ve koskoca denizle insan zerrelerinin oynaşmalarını, neş'e bulmalarını seyrettim. Denizin çıplak insana bu aşağılaşarak boyun eğişi ne gülünçtü! Morfinle sinirleri uyuşturulmuş, uyuklayan ve çoluk çocuğa gösterilen bir kafes arslanı kadar gülünç! Büyük kuvvetlerin itaat halinde görünüşü ruha ne ağır bir ceza veriyor! Ölgün yaz denizini seyrederken bu ezayı, ruhu pençeleyen bir kuvvetle hissettim.

Denizin bu halsizliği karşısında şehrin beyaz etli, kendinden zayıflara gücü yeten insanı ne cesur ve küstahtı! Sarkık etli, iri karınlı kadınlar, saçı dökülmüş erkeklerle, bu dişsiz tırnaksız sular içinde boğuşuyor, taklak atıyor, batıyor, çıkıyor ve bir arslan leşiyle oynayan sineklerin neş'esiyle zıplıyordu.

Muazzam tekneleri, hafif oyuncaklar gibi sallayan deniz, hakiki çocuklarına tunçtan daha sert kırmızı bir ruh yoğuran deniz, geniş kollarıyla kıtaları birbirinden ayıran deniz, bin türlü ejderlerin vatanı denizin, kalabalık bir şehrin nevrastenik halkına tehlikesiz bir havuz vazifesini görmeğe razı oluşu ne hazindir!

Denizi sevenler, rüzgar ve fırtına mevsiminin gelişine kadar sahillere hiç uğramamalıdırlar.

Bize Göre - Ahmet Haşim
MEB Yayınları

9 yorum:

Adsız dedi ki...

bildigim seylere hic beklemedigim karakterler yukleyen yazilari seviyorum. sasirtiyor beni. ete kemige burunuyor o "sey". uzuldum simdi ben denizin yazlik haline.

yukaridaki resim kimden neolitik? teyzeler ve amca pek sirin. (sen diyebilmek icin hanimi kaldirdim, ama olmaz dersen tekrar yerine koyarim:)

neo dedi ki...

pelin,

tam sayfayı actım yorum var mı diye, baktım yok, tam cıkıyordum ki senin yorumun geldi. ahmet haşim'i seviyorum ben, kadınlara çok acımasız yaklaşmış oluşu bile soğutamıyor ondan. sivri bir dili, farklı bir gözü var, esnemeyle ilgili yazısı var mesela, onu da taşıycam sayfaya. yazın sonunda da tatilden dönenlere -tabiri caizse- "giydirdiği" bir yazı var, onu yazacağım :)

ressama gelince, resimleri genelde globalgallery.com adresinden buluyorum. ve merak eden olursa diye ressamın adıyla kaydediyorum sayfaya. bu resim Lowell Herrero'ya ait. Amerikalı bir ressammış, ben de yeni keşfettim. sıcak, günlük hayattan çizgileri var, hoşuma gitti. google'da aratınca kendi sayfasını ve bir de kendisiyle ilgili bilgiler olan bir başka sayfa buldum. "felsefeyle arası pek yokmuş, eğlenceli olduğu için resim yapıyormuş".

http://www.lowellherrero.com/newwork.html

http://www.iwolkgallery.com/artists/Lowell_Herrero/index.html

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Aman yani, "halk denize hucüm etti" diye denizi sevmekten vaz mı geçeceğiz? Fırtına ve rüzgarda da severim, yazın ve insan kalabalığında da.:)

Resim pek hoş, bana Botero'nun insan figürlerini hatırlattı.

Adsız dedi ki...

bu zamanlamalar beni urpertiyor bazen:) bana da oluyor, bir baskasinin blogundan donunce bir bakiyorum ayni kisi yorum birakmis.

diger resimleri de cok guzelmis bu ressamin. ne hos bir tarzi var. amerikalilar birden sevimli gorunduler gozume:)

merak ettim Ahmet Hasim'in yazilarini. biraz asabi, hircin bir hali mi var yoksa. ya da boyle biraz tuzsuz keyifsiz mi? ama guzel.

denizden doner donmez itiraz etmis ekmekcikiz:)bu yaz ben ahmet hasim'in tarafinda durayim, daha deniz yuzu goremedim:)

neo dedi ki...

ekmekci kız,

bu ahmet haşim huysuzun tekiymiş, sevdiği pek az şey varmış.

ben de denizin her halini sevsem de haşim'i anlattıgı bu halini, kalabalıgı eger icindekilerden biri ben değilsem sevmiyorum.

henuz tatile gidememis haset neo :)

elektra dedi ki...

ben şimd bu gece, tam da tatilime veda ayini yaparken ve tam da daha önce listelediğim gibi, bu sene dinlensem de istanbul'a tıkılıp kalmışken ve tam da ahmet haşim kadar huysuz ve senın hasetinden daha büyük bir hasetle çatlarken... öyle işte.

nasılsın demek için uğramıştım oysa. ev sorununu okumuş yazamamıştım bir şeyler. onun içindi. olsun, hasetlenelim, sinir olalım:(ev sahiplerine deeee, deniz kenarında top oynayanlara daaaa.
bitti...

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Neocum,
Nerdesin?
Denize mi düştün yoksa?
Ya da evsahibesi durumları mı?
:))

Biz Pazartesi buluşuyoruz, hem de Taksim'de. Gelirsin herhal?

neo dedi ki...

elektra,

tatil benim icin de bitmek uzere, bu ev meselesi yüzünden denize falan da gidemeyeceğim, haftaya ablamla annemlerde bulusacagız birkac gunlugune. o denizli'den gelicek, sonra ben dönüp ev isiyle ilgilenecegim.

saol ugradigin icin, sayfalarınıza ancak şöyle bir uğrayabiliyorum, izne cıkmadan yetiştirilecek bir sürü sey var, bir merhaba diyecek vaktim bile olmuyor.

neo dedi ki...

ekcigim,

denize mi düştün demişsin, nerdeee demek isterim :( yarın izne cıkıyorum, yazacak vakit bulamadım hic.

bu bulusmaya gelemeyeceğim, bir sonrakine inşallah. buluşmayı ayrıntılarıyla yazarsınız degil mi?