makaron, kukaron ya da
makaronu eteklenmeyen neo'nun dramı :)
efenim karsida cengelköy'deki seval pastanesi'nin makaronlarını kesfettigimizden beridir bizde bir makaron hastalığı baş gösterdi. biz derken ofisten arkadasim kalimero'yu kast ediyorum. tatli sevmez (hayatta anlamakta zorlandigim bi insan grubundan kendileri, datlu sevilmez mi yaa!) ev arkadasim da severek yiyor bu arada makaron'u, öyle de acayip bi lezzet! neyse, internetten tarifler bulmalar, başka nerede satiliyor diye pesine dusmeler (beyaz firin, baylan, kitchenette) derken sonunda kilosu kucuk bir servet degerinde (64 ytl'den basliyor, artik allah ne verdiyse gidiyor fiyatlari!) oldugundan, evde imalat isine girelim dedik. önce file bademin pesine düstük ki kendisi hammadesi oluyor makaronun. istiklal caddesi ve gumussuyu civarinda bulamadik tabii ki, sonunda bir gun eminonu'ne giden bir arkadasa ismarladik, o da mutfak islerinden anlamayan genc bir arkadas olarak neredeyse bir cuval file bademle döndü, neyse... evde krema sıkma aleti yoktu, onu da besiktas'tan aldim -almaz olaydim, nedenini anlaticim-. bir de bu ayki sofra dergisinde makaron dosyasi yapmislar, onu da aldim mi, elimde envai cesit makaron tarifi ve malzemelerimle makaron yapmaya tam anlamiyla hazirdim.
önce neli yapayım diye düsündüm, ofisteki mini kamuoyu yoklamasinda cilekli ve limonlu ilk sırada cıktı, ben bunlara bir de cikolataliyi ekledim. önce cikolatalidan baslayayim dedim, bir guzel kuru malzemeleri (badem, pudra şekeri, kakao) karistirdim, bu sirada ayagima dolanip duran badem'i mamasini verip mutfaktan kışkışladım. kar gibi cirptigim yumurtalara, kuru malzemeleri ekledim, pek leziz, yoğun sekerli bir hamurum oldu mu, oldu. geriye hamuru krema torbasına kasıkla doldurup, tepsiye 2-3 santim capında yuvarlaklar yapmak kalmisti ama hamur torbasını sıkar sıkmaz, ucuna yakın bir yerden pörtleyince krema hem torbanın ucundan, hem o yırtılan yerden hem de kremayı doldurdugum genis agzindan akmak suretiyle elimde sacma sapan bir seye dönüştü. tepsinin üzerinde görmeyi hayal ettiğim minik yuvarlaklar yerine de heryerden akan kremanın oluşturduğu Rorschach testi şekilleri belirdi :(
allahtan kremanın yarısı duruyordu, hain krema torbasını içindeki kremayla birlikte (kaşıkla almaya çalıştım ama yoğun ve yapışık oldugundan beceremedim) çöpe atıp, torbanın ucunu buzdolabı posetine monte ederek çakma bir krema torbası yaptım da kalan malzemeyi tepsiye mümkün oldugunca yuvarlak bi sekilde yerlestirdim desem, yalan olur, yalnızca ikisi yuvarlağı andırıyordu, digerleri kenarından cekistirilmis ecis bucus ucgenler, dikdörtgenler olarak pis pis sırıttılar tepsiden :) neyse ilk denemede çok iyi performans beklemiyordum zaten, beyaz fırın bile makaron denemeleri sırasında bir tona yakın badem harcamıs, ben mi ilk seferinde becerecegim, peeh!
tepsideki ecis bucus makaronumsuları bir saat kurumaları icin beklettikten sonra fırına koydum, hesapta 10-12 dakka pisecekler, icindeki bol şeker, piserken hamuru kenarlarından fırfır gibi kabartarak makaronun alameti farikasi olan "eteklerini" oluşturacaktı. lakin o da olmadi, fırının ısısı mı yuksek geldi nedir, sekizinci dakkada hafif yanık kokusu gelince ben bunlari cikardim firindan. pistiler mi evet, piserken ev mis gibi koktu mu (çikolatalı sufle gibiydi) evet ama ne eteklendiler ne de dışları sert içleri yumuşak oldu. bir hüsranla gidip uyudum, sabah tadına baktım hic fena diyildi. beyaz krem peynir, bal ve limon kabugu rendesiyle hazirladigim kremayı aralarına sürünce gözüme daha da iyi göründüler.
neyse, ofiste heyecanla makaron bekleyen kalimero'ya "makaronlarım eteklenmedi ühü!" diye şikayetlendim biraz ama bizimki deneyince tadına bayıldı, hep kakaolu ve limonlu bir makaron hayal ettigini, benim bu yaptığımın onun rüya makaronu oldugunu söyleyince de keyfim yerine geldi. evde daha bir torba file badem var, denemeye devam.
not: resimler paris'in makaronuyla ünlü The Ladurée Pastanesi'nden. Bir gün benim de öyle etekli makaronlarım olacak, kararlıyım!
neo
the haris kurabiyeci :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
bi şey diim mi? bu fransızlarınki tepsiye değil de sığ kalıplara konmuş gibi.. bana fazla düzgün geldi yuvarlaklığı bir hile var bu işin eteklerinde :) güzel olmuştur... limonlu hemi de daha nolsun :)
Eline saglik. Bugün eteksizi, yarin eteklisi olur. Yapmaya devam et sen.:)
Afiyet olsun
Yazınızı afiyetle okuduktan sonra The Ladurée Pastanesi'nin sitesindeki bilgileri de okudum.benim işim ingilizce soru yazmak ve sayenizde değişik konular bulup yazıyorum.Hundertwasser'i de sizden öğrendim mesela.teşekkürler ve de size neopedia diyebilirmiyim?
Neo, süpersin!
Azmine hayranım, çakma krema torbasıyla Rorschach testindan makarona dönüşüm sağlamışsın ya, şahane, daha ne olsun.
Anladığıma göre, bu makaron işi ekmek yapmak gibi; ilk seferinde hayalini gerçekleştirmek mümkün değil.:O)
Bana sorarsan bu kadar düzgün şekil elde etmenin yolu, ya bin saat çalışmış olmak, ya da kalıp kullanmak.
Her zorluğu aşıp, tadı içinde bir sonuca ulaşmak alıkşlanmaya değer. Devamını bekliyoruz.:)
makaronun etekleri ne guzel bir tabir. sirf 'makaronlarim eteklenmedi' demek icin bile yaparim ben makaron :)
Ahh!
Pardon!
"...alıkşlanmaya değer." diye yazdığım ifade "alkışlanmaya değer" olmalıydı. Böyle alık-malık bişey yazmışım, aman ha!
:O)
lilium,
ne zamandir yoktun buralarda, pek sevindim dogrusu ugramana :)
kalıp isi oldugu sanmam, adamlar bu isin kompetanı (ne enteresan laftır bu da). yılda bilmem kaç ton makaron satıyorlarmıs, baktım cicili bicili kutuya koymuslar, tanesi 5 ytl'ye geliyor, bizim burda ucuz bile valla.
limonlu iyidir bence de :)
...
tt,
iyi dedin sen onu, bugün eteksiz, yarin etekli, hatta fırfırlı :) denemeye devam.
...
serpil,
rica ederim, ne demek! şımardım valla neopedia'yı görünce :) ve de hemen bunu haketmek için bir sürü yeni konu bulup yazmam lazım diye kendi kendime hırs yaptım iki dakkada :)
...
ekmekci kız,
aynen dedigin gibi, ekmek yapmaya benziyor, gerci ilk yaptigim ekmek guzel olmustu benim.
şimdi iyi bir krema sıkacağı arayışı içindeyim, alışveriş sitelerine bakıyorum.
yeni makaron maceralarımdan haberdar ederim efenim :)
...
müzi,
ben de bayıldım bu ifadeye :) şimdi hedefimiz "makaronlarım eteklendi, süper oldu" cümlesini kurabilmek.
Merhaba Neopedia Hanım!
Utanarak bir itirafta bulunacağım: Ben şimdiye kadar makaron nedir bilmiyordum! Sayenizde öğrenmiş oldum. Fakat pek zahmetli bir iş, anladığım kadarıyla.
sizin blogunuzda gordukten sonra aklimda yer etmis demek ki, dun gorgulu pastanesinde araba camlarina yapistirilan garfieldlar gibi pastane camina yapismak uzere buldum kendimi makaronlari gorunce. ama zamanlama yanlisti. hayatimda ilk defa tahlil yaptirip kolestrolumun tavan yaptigini ogrenmistim ve icim sizlayarak ayrildim ordan ne yazik ki :( su kolestrolu makul bir seviyeye dusureyim ilk is, gidip tatmak olacak...
metin bey,
hayatta bilmedigimiz bir sürü tat var, ben de uzun zamandır bu makaron dedigimiz arkadaşları görüyor ancak fazla boyalı, renkli göründüklerinden midir nedir, zehirli mantar (hani onlar da renkli olurmus ya) muamelesi yapıyordum, ta ki firtina bey bir kutu dolusu getirene kadar (eh, sevdicegin elinden zehir olsa icilir/yenir malum)...
daha sırada, adisababa, rokoko vs. var, onlari da bir bir anlatip, evde imal edecegiz insallah su sıcak yaz günlerinde (ikisi de yaz tadı, bu saydıklarımın).
neopedia lakabını kullanmanız pek bi hoşuma gitti bu arada :)
...
şule,
hiç sormayınız, ben de bu ara kıstan beri almıs bulundugum ve daha ziyade göbek cevresinde bir can simidi gibi yerlesen kilolardan kurtulmaya calisiyorum ama bir yandan da makaron gibi fantezi işlere girişiyorum. benim zamanlamamam da berbat hakkaten ama irade diye bir sey var hayatta diye, kendime beyhude telkinlerde bulunuyorum, "yaparım, arkadaslara götürürüm, nedir ki"... bugun eminönünden alman malı süper bir krema sıkacağı aldım mesela, yani ekipman tamamlandı makaron için. yaparsam da az yerim diye kendime söz veriyorum, bakalım. sizin kolestrol da tez zamanda düser insallah.
Yorum Gönder