Kim bilir kaç kere, kitabın yazarla ilgili bölümünde yukarıdakine benzer cümlelerle karşılaşmışsınızdır. Ya da fotoğraflar, pek çok yazar objektiflere kedileriyle poz vermeyi tercih eder. Nedir yazarlarla kedileri böyle birbirine bağlayan şey kuzum? İngiliz yazar David Barnett, biraz alaycı bir dille yazar-kedi ilişkisi üzerine bir yazı yazmış. Bilim-kurgu yazarı Ray Bradbury'u araştırırken kucağında kedi olan bir fotoğrafına rastlamış, fotoğrafın bir başka yazarın kedili fotoğrafına -Jack Kerouac- benzediğini fark edince de dur ben şu işi bi kurcalayayım diye google'ın resim arama bölümünde kedili yazarları taratmış. Sonuç, bilim-kurgudan polisiyeye, popüler roman yazarlarından en ciddi takılanlara neredeyse bütün yazarların kucağında birer (bazen ikişer, üçer) kedi!
"Peki ama neden" diye soruyor yazısında: Kanadalı yazar Robert Davies'e göre "yazarlar kedilerden sakin, güzel ve bilge yaratıklar oldukları için hoşlanıyorlar, kediler de yazarlardan aynı nedenlerle."
"Belki de" diyor barnett, "kedi seven insanlar genellikle diğerlerinden biraz daha "kaçık" olduğundandır." Google'da karşısına çıkan kedili yazarlar arasında kafası iyiyken karısını başının üzerine koyduğu bardağa ateş ederken vuran yazar William S Burrough'u anıyor mesela, Burrough kedileri de en az uyuşturucu kadar seviyormuş! Kedisever bir başka yazar Mark Twain de kediler hakkında "kediler insanların sandığından daha akıllı, onlara her türlü suçu öğretebilirsiniz" diyesiymiş. Ernest Hemingway, Ruth Rendell, Margaret Atwood da kedili yazarlardan imiş.
"Kediler yazarlar için önemli bir totem belki de" diyor david barnett, "kitaplarına kötü eleştiriler yağdığında, kedilerdeki o kayıtsızlığa kendileri de sahip olmaya özeniyorlar."
Sonra da "aman kedi karşıtı bir mesaj vermeyeyim, ben de kısa biyografimde ailemi sayarken kali ve shiva'yı da ekledim ve bunun bir klişe olduğunun farkına bile varmadım. sonradan yeni kitabımda hafiften bilinçaltı bir dürtüyle "ve kaçınılmaz olarak iki kedi, kali ve shiva" diyerek o satırları düzelttim. isimlerini tümüyle çıkarmak kaba olacaktı. Onları küstürmek istemedim." diyerek bitiriyor yazısını.
Anlıyoruz ki bu yazı-çizi işlerinde kedi önemli kardeşim, yaratıcılık, kıvrak bir dil, onlar da lazım tabiy ama kedi olmadan olmuyor. Badeem! Gel kızım, hemen bir roman yazmaya girişiyoruz, yok öyle mama yiyip yatmak :)
1. fotograf: Bir Numaralı Kadın Dedektifler Bürosu serisinin yazarı Alexander McCall Smith.
2. fotoğraf: Ray Bradbury
3. fotoğraf: Jack Kerouac
4. fotoğraf: Ernest Hemingway
2. fotoğraf: Ray Bradbury
3. fotoğraf: Jack Kerouac
4. fotoğraf: Ernest Hemingway
6 yorum:
haha :D Bende iki kedi var, ben bir değil, iki roman yazarım o zaman :D
Çok güzel olmuş bu yazı, bayıldım :)
Geçende gördüğüm bir Piyale Madra bantı da bu kedi-yazar ilşkisi üzerindeydi diye akılmda kalmış. Bulmaya çalıştım, ama, nafile.:(
Badem, çağrına kulak verdi mi, bari?
:))
Deli Elif,
Yazarsın tabii, bence de! :))
Benim kedi hep kütüphanenin raflarında oturur,demek ki haberi var bu roman işinden :)
elif,
ne kadar çok kedi, o kadar çok roman :)
yazıyı begendiğine cok sevindim.
...
ekmekci kız,
nerdee? badem edebiyattan çok, günde 24 saat uyuyup poposunu büyütmek, uyumadıgı zamanlarda halının tüylerini yolarak etrafa saçmak, yerde birkaç dakikalığına unutulmus alışveriş paketinden kutu sütleri bulup, bi guzel delmek gibi haşarılıklarla meşgul :)
...
serpil,
tabiy, belki günün birinde roman yazmaya niyetlenirsin diyerek şimdiden hazırlanıyor demek ki kedicik :)
Bu yazınıza bu kutucuğa sığdıracağım bir yorum beni kesmez!
Yorum Gönder