ıssızlaşacak yine buralar...



senin blogundan ilham alarak başlamıştım bu sayfaya, 2007 mayıs'mış, o zaman pek bi kalabalık, pek bi şenlikliydi minik blog dünyam.. sonra birer birer çekilmeler başladı, blog işinin kaderi bu diye düşündüm, ara ara artık yazamaz hale gelmek çok mümkün, bazen yavan şeylerle doldurmak sayfayı (ki bu ara yaptıgım biraz budur) vs. uzatmayayım, veda yazın içime işledi. pazartesi öksürük, ateş, halsizlikle seyreden soğukalgınlığının henüz tam anlamıyla geçmediğini ve de camdan bakıp karın yağdığını görünce işe gitmeyeyim dedim. ogleden sonra biraz daha iyi hissedip kendimi, bilgisayarın başına geçtim ve yazını gördüm. okurken insanın kalbini sıkıstıran metinler vardır, sevgilinin veda mektubu, hüzünlü biteceğini anladığınız bir romanın sonu... seninki de onlardan biriydi. geri dönmeni diliyorum, umuyorum, bekliyorum ama bi yandan da eger istemiyorsan artık yazmak, üzerinde baskı olsun da istemiyorum. en iyisini sen bilirsin pericigim.