hayatın panzehiri: jane austen romanları


soğuk, karanlık, kasvetli bir pazar sabahı, battaniyenin altına kıvrılıp içinden jane austen romanları geçen bir film izlemekten daha iyi ne olabilir? herhalde romanlardan birini okumak... gecen pazar digiturk movie max 2'de rastladım jane austen kitap kulübü'ne, bir filmi yüz bin kere yayınladıklarından evde digi varsa takip edin, illa ki tekrar ederler.

hikaye california'da geçiyor, jane austen romanlarındaki romantik ingiliz malikanelerinden, sisli puslu yeşil kırlardan bir hayli uzak ama olsun, parlak güneş altında da aşkla, ilişkilerle hikayeler aynı derecede etkileyebiliyor insanı.

filmin ana karakterlerinden biri olan bernadette sürüyle evlilik yapmış, şimdilerde yalnız yaşayan ve daha çok arkadaşlarının dertleriyle hemhal olan bir kadın. arkadaslarından birinin çok sevdiği köpeği ölüp, bir başka arkadaşının da kocası evi terk edince onları biraz eğlendirmek, biraz dikkatlerini dağıtmak için jane austen romanlarını okuyacakları bir kitap kulübü kurmaya karar veriyor, köpeği ölen arkadaşı jocelyn de heveslenince geriye diğer arkadaşlarını kulübe katılmaya ikna etmek kalıyor. jane austen'ın altı romanı oldugundan altı kişi bulmaları gerekiyor. ilginç bir tesadüf sonucu gruba son olarak aslında bir bilim-kurgu meraklısı olan genç bir adam katılıyor (çok detaylı anlatmayayim ki tadı kaçmasın). sonunda beş kadın ve genç bir adamdan oluşan grup ilk kitap için bir araya geliyorlar. herkes bir kitaptan sorumlu oluyor ve o kitapla ilgili tartışmayı yönlendiriyor.

evliliği defalarca denemiş bernadette, gerçek aşka inanmayan ve kendini köpeklerine adamış jocelyn, kocasıyla yaşlanacağını düşünürken yalnız kalan slyvia, kulübe annesini desteklemek üzere katılan ve zaman zaman austen romanlarını sert bir dille eleştiren allegra, kocasıyla ilişkileri sallantıda giden naif fransızca öğretmeni prudie ve jane austen romanlarına zaman zaman bilim kurgu muamelesi yapan bilgisayar uzmanı grigg'ten oluşan grup, her ay bir roman için bir araya geliyorlar. bazen o ayki roman hayatlarındaki bir meseleyle çakışınca kulüpte zor anlar yaşanıyor ama kulübü ayakta tutmayı başarıyorlar.

şubat'ta emma ile başladıkları seri, mart-mansfield park, nisan-northanger abbey, mayıs - pride and prejudice, haziran-sense and sensibility ve temmuz-persuasion ile sona eriyor (imdb'nin ıvır zıvır bilgiler bölümü sağolsun :)

film için bir başyapıt diyemeyiz tabii ama amerikalıların "feel good movie" dedikleri türün iyi bir bir örneği.

bu sinema eleştirisi kılıklı yazıyı ("türünün iyi bir örneği" dedim yaa, atilla dorsay mısın kardeşim peeh!), filmden güzel bir alıntıyla bitireyim:

bernadette: hep jane austen, her zaman. Mükemmel bir panzehirdir.
prudie: neye?
bernadette: hayata.

*filmi izleyip romanları okumak konusunda heveslenirseniz, bildiğim kadarıyla northanger abbey dışındakilerin hepsi türkçe'ye çevrildi, idefiks'ten aratabilirsiniz.

** bu film de ayrıca bir kitaptan uyarlama imiş, onun da türkçesi mevcut.

9 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Hayatın panzehiri filan değil, düpedüz hayatın kendisi, neş'esi, hüznü bu romanlar.

Bu filmi bulup seyredeceğim, en kısa zamanda. Şart bu şart!
:)))

Adsız dedi ki...

Filmini izlemedim ama romani pek eglenceliydi. Kapagindan icerigine, keyif okumasiydi. Amazon'un `valla bu kitap size gore, canimizi yiyin alin` seklindeki propagandasiyla gaza gelip almistim, iyi ki de almisim. Ben en cok uc kizkardesi olan erkek kahramani sevmistim, `even a savage can dance` deyip yillarin talimiyle hoslandigi kadina kafa tutan.

dreamsact dedi ki...

Hayatın zehirinin de bilakis yine edebiyat olduğunu düşünürsek Jane Austen romanlarının (ya da en azından romanlarını konu edinen romanın) neyin panzehiri olduğunu yeniden yorumlamak eğlenceli sonuçlara neden olabilir diye düşünüyorum.. Ne yani, kadınlar böyle kulüp kurunca eğlenceli oluyor da ben kendime böyle eğlenceler bulunca olmuyor mu.. peh..

- bu arada sevgili Neo hanım, zatı aliyenizden elektronik posta bekliyorum.

endiseliperi dedi ki...

ben bu filmi aylaaar önce izlemiştim ama nasıl denir, eğlenememiştim bile. havamda değilmişim, demek. jane austen üzerinden böyle bir kurgu yapmak ve karakterleri çözümlemek fikri çok iyiymiş de film bu güzelim fikrin hakkını verememiş gibi galmişti. belki de gıcıklığım üstümdeymiş filmi izlerken dediğim gibi. bir daha izleyelim bakalım.

sevgiler.
bu arada kitap mimine davetini görmediysen hatırlatayım neolitik hanımcığım.

neo dedi ki...

ekmekci kız,

sayfana uğrayınca aldım haberleri, filmleri bulmussun :) umarım begenirsin jane austen'li olani, peri "ben pek begenmemistim" deyince şüpheye düştüm ama güzeldi ya, eğlenceli yani, seversin sen de. irlandalı kız'ı da izlemek istiyorum ben. artık bir yolunu buluruz ;)

...

passive,

kitabının daha güzel olduğuna eminim, sinemaya uyarlarken bir sürü hoş ayrıntı güme gidiyor.

erkek kahraman gerçekten pek hoş. ben içlerinden en çok fransızca hocasını sevmiştim, o naifliği ve bazen de çok bilmişliği tanıdık gelmisti :)

...

halid,

olur tabiy, eldeki verilere yenilerini de ekleyerek hatta, "jane austen hayatın panzehiri, edebiyat hayatın zehiri ise kafka için ne diyebiliriz?" türü sorularla kulüp faaliyetleri çeşitlenebilir.

e-posta yollandı efenim.

...

peri,

eğlenceli filmdi aslında, ya da ben "jane austen'li olsun da isterse cin ali olsun" tadında günler yaşadığımdan mıdır, güzel geldi. bi de mutlu sonların hastasıyız, onun da etkisi olabilir.

sevgiler

mim'i gördüm, gördüm de hafiften tırstım, zor soru,ders çalışmam lazım. listeleri severim aslında ama iş kendi edebiyat begenilerime gelince çetrefilleşiyor. neyse, söylendiğime bakma, en kısa sürede yazacağım mimi periciğim.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Mesaj alınmıştır efendim!
Film izleme faaliyetiyle ilgili çeşitli tasarımlarım var.
Biraz geliştireyim, haberdar edeceğimdir.
:))

Adsız dedi ki...

Ben bir türlü denk gelemedim bu filme, Yazınızdan sonra peşine düşmem gerekecek

paleiad

neo dedi ki...

paleiad,

umarım beğenirsiniz. bir de jane austen okumuş olmak, filmden alınacak keyfi arttırıcı bir etken, onu da söylemiş olayım.

Esmeray Karataş Ateş dedi ki...

müthiş bir film...
Gurur ve Önyargı'dan mı, İkna'dan mı yoksa duygu ve Duyarlılık'tan mı başlasam okumaya karar veremedim... Kütüphanede ilk bulduğum Austen kitabından başlamak en iyisi olacak sanırım:)
filmi online izlemek isterseniz ben buradan izledim: http://www.sinemabol.com/jane-austen-kitap-kulubu-the-jane-austen-book-club-turkce-dublaj-1080/ iyi seyirler,

Bu arada biz de Kütüphaneleri Seviyorum Girişimi olarak bir kitap kulübü kurmak düşüncesindeyiz... Facebook grubumuza kaydolursanız haberi size de gelir...