Balığın boğulması


“Derin sularda gezen balıklar
Hiç ağlamazlar, neden?
Anneleri, minicikken
Onları azarlamaz da ondan…”


Boby Lapointe’nin iyimser görüşü bu. Aslında balık ağlar, balık gözlerinden yaşlar gelinceye kadar güler, balık yatağına çiş yapar (her tarafı ıslatır), kimse de farkına varmaz.

Ama bu balığın kendini bıraktığı anlamına gelmez. Yön ve denge duygusu gelişmiştir. Balığın iki akıntı arasında başarıyla duruşunu görmek gerekir: küçük yüzgeçleriyle. Ya da duygularının yardımıyla. (Balığın duyguları, insanı yanıltacak derecede, küçük yüzgeçlere benzer).

Balık okyanusta yaşar, yani belli bir yerde değil. Efendisi Neptün biraz tuhaf ve büyük bir gezegendir. Yeri uzun süre belirlenemedi, ama bütün hesaplar Neptün’ün varlığının, güneş sisteminin işleyişi için şart olduğunu göstermekteydi. Balığın bütün sorunu da budur.

Balığın deniz gözlüğü ya da teleskopla gözlemleyebileceği bir mekana ihtiyacı vardır. Gözlemlediği dünyanın içinde kaybolmadığı zamanlar önemli sonuçlar çıkardığı olur, Kopernik veya Einstein gibi.

Balık önsezilidir, ama bunun her zaman farkında olmaz. Çünkü çok fazla önsezisi vardır: Bir önsezi denizinde yüzer.

…Balık sebatsızdır. Prelüdler bestelemeye aşırı derecede düşkündür, Chopin gibi. Kolayca etki altında kalır. Herhangi bir kitle hareketine katılır (ya da bir ağa takılır). Med-cezirle bir gider, bir gelir. Ama bazen vesveselidir, kılı kırk yarar, çünkü her şeyin karşıtı aynı derecede doğrudur. (Başak balığın tam karşısındadır.)

Balık hem başlangıçtır hem de son. Hem sonsuz hem de tanımlanmamış. Genişliyor mu, dağılıyor mu pek bilmez. Kendi içinde kaybolur.

Balık esnek, esrarengiz ve kadınsıdır. Balık kararsızdır, kavranamaz, sinir bozucudur. El sıkışı gevşektir. …Balık barışçı ve bekleme yanlısıdır ama bazen gafil avlanır, sonra da kokmaya yüz tutar.

Balık çok sık değişir. Otuz, doksan, hatta yüz seksen derecelik dönüşler yapar. Nereye gitmek istediğini bilir mi bari? Evet. Aynı anda birçok yöne gitmek ister.

Geleneksel olarak balık burcu ters yönde iki balık şeklinde temsil edilir. Bazı psikanalistler dışında kimsenin aklından bu konunun üzerinde durmak geçmez.

…Okyanus iyidir ama çok nemlidir. Suyun içinde, havadaki kuştan ya da sağlam toprağa basan inekten daha mutlu olmayan balık, ara sıra sudan çıkmak da ister. Havalara girer. Ayağına ayakkabılar geçirir. Ayakları çok hassas olduğundan ayakkabı ayağını vurur. Balıkların yarım numara büyük ayakkabı almaları tavsiye edilir. Çoğu balık da öyle yapar zaten. Balık yumuşak ve biraz da büyük ayakkabılarından tanınır. Bunun dışında kimseye benzemez. Ama herkes bir balık cinsine az-çok benzer, hiç fark etmediniz mi?

Terazinin Hüznü ve Diğer Burçlar
Jacques A. Bertrand

Not: Ne zamandır burçları ihmal etmiştim, balık mevsimi değil aslında ama :) pelin'in hatırlatması iyi oldu, balıkları da yazmış oldum.

ablam balıktır benim, mösyö jack'ın dedigi gibi çok ağlar bu balıklar, zodyak'ın en sulugöz elemanlarıdır, alıngan olurlar bir de... ama altın gibi bir kalpleri vardır, haklarını yemeyelim.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

simdi nerden baslasam bilmiyorum:)
nerdeyse hepsi dogru benim icin. zaten astrolojik sembolunun tersine yuzen iki balik olmasi gercekten balik burcunu ozetliyor. hicbirsey hakkinda tek bir dogrunun olmadigina inanmak boyle heryone yuzmeye calismaya zorluyor insani.

"hissediyorum" kelimesi herhalde her balik burcunun en cok kullandigi ve karar alirken (ki eger alabilirlerse)en belirleyici unsurdur. aslinda kararsizdirlar gibi alginabilir bu ama degil, sadece her secenegi gormek, bilmek, incelemek ve sonra karar vermek isterler, ve buda bir balik icin uzun suren bir durumdur tabi.

kavranamaz demis mosyo Jack, universite cok yakin bir arkadasim "balik burclari gercekten balik gibiler insanin elinden kayip gidiyorlar" demisti. bundan pek emin degilim, olabilir.

ayaklar en buyuk mesele gercekten. rahat olmasi gerek her an yoksa butun ruh halini etkiler huzursuz ayaklar. bi de balik burcu olup da dans etmeyi beceremeyen kadin yok gibidir.

sulugoz oldugum dogru, buna yapacak birsey yok. alinganlik meselesine gelince, alingan olmamayi ogrenmeye calisiyorum ben, daha tam olarak beceremedim:)

tesekkur ederim neolitik hanim, koca kitabi paylastiniz bizle. aslinda iyi bir icebreaker oldu, ne de olsa herkesin bir burcu var.
sevgiler...

neo dedi ki...

pelin,

demek mösyö jack balıkları iyi tanıyor.. ben yazarken "biraz zayıf kalmıs balıklar bölümü" diye düşünmüştüm ama..

rica ederim, geriye pek az burç kaldı, onları da yazarım artık.

sevgiler

Adsız dedi ki...

Mösyö Jack kızımı da tarif etmiş... Aynısının tıpkısı. Aaah ah, başak babanın balık kızı olmamalı vesselam.

Basak dedi ki...

bu kitap bende de vardı, ismi ilgimi çekmişti, bakış açısı da... Bir balık olarak söylediklerine itiraz etmek mümkün değil.

neo dedi ki...

merhaba başak,

pek bilinen bir kitap değil aslında.. ben de ismini ilginç bulmuştum, kendisi de boş çıkmadı. bence de balıkla ilgili yazdıklarında isabet oranı yüksek.