yeni yıla doğru hediye fikirleri




peri güzel bir fikir verdi bir önceki yazının yorumlarında, malum yılbaşı yaklaşıyor ya sevdiklerimize ne hediyeler alalım/yapalım?

hediye vermeyi çok severim ben, belki almaktan bile daha cok, uzun uzun düşünürüm, değişik bir şeyler olsun, bir hikayesi olsun diye uğraşırım. paketini de kendim yaparım çoğu zaman.. gecen yılbasında fırtına bey'e bir hediye hazırlamıştım. siyah beyaz çocukluk fotograflarına bilgisayarda retro bir çerçeve tasarımı yapmış, herbirini krem rengi kalınca kağıtlara çıkış almıştım. bu fotoğrafların arasına da koymak için de sevdiği şiirlerden alıntıların olduğu sayfalar hazırlamıştım. sonra bunları köşelerinden delip, kahverengi bir ambalaj ipiyle birleştirerek bir tür fotoğraf-şiir albümü yapmış idim. böyle anlatınca pek anlaşılmıyor tabiy, bir fotoğrafını çekebilirsem koyarım sayfaya bu haftasonu..

daha once yazmıstım, arkadasımın yeni doğan bebeği icin bir zaman kapsülü yapmıstım, içinde doğdugu günün gazeteleri, dergileri vs olan.. bu tür bir kutuyu farklı şekillerde, arkadaslar, sevgililer, eşler için de hazırlamak mümkün. birlikte çıkılan seyahatlerden fotoğraflar, sinema-konser biletleri, sevilen kitaplardan, şiirlerden alıntılar, doğduğu yıl/tanıştığınız yıl yayınlanmış dergiler ve de onun sevebileceğini düşündüğünüz herhangi bir şeyi koyarak güzel bir kutu yapılabilir. çok sevdiği ama sizin pek de onaylamadığınız bi sey mesela? bilgisayar oyunu (teknik direktörcülük oynanan bir oyun var mesela, beyler arasında çok popüler bu aralar), "bu adamın/kadının nesini seviyor yahu" diye düşündüğünüz bir şarkıcının CD'si, oyuncunun posteri/resmi olabilir :)

peri'nin dediği de çok iyi bir fikir, izlemeye fırsat bulamadığı dizileri bir paket olarak hediye etmek. ben de mesela bir dr house paketi alsam havalara uçarım. gilmore girls de olur..

bir de gecen yıl bir arkadaşım kardeşine bir günlük yemek pişirme kursu hediye etmişti. insanın hep gitmek istediği ama bir türlü fırsat bulamadığı şeylerdendir ya bu tür şeyler, yemek kursu, masaj yaptırmak vs. galiba zanussi mutfak sanatları atölyesi'ndeydi kurs. et yemeklerini secmişti, pişirme teknikleri ve şahane tarifler öğrenmişti bir günde. bir de pişirdiği yemekleri paketle eve getirdiğini hatırlıyorum. birkaç gun değişik ve çok lezzetli yemekler yenmişti evde..

gecenlerde aklıma gelen bir başka fikir de şu: şimdilerde çeşit çeşit amerikan servisleri var ya, hasırdan, kumastan ya da plastikten. bir arkadasımda film afislerinden yapılmıs olanına rastladım, afislerin etrafı şeffaf, sert bir plastikle kaplanmış, guzel gorunuyordu, silmesi de kolay.. beyoğlu'ndaki pasajlarda rastladım sonra, eski türk filmi fotoğraflarıyla yapılmıs. fikir iyi ama secilen fotograflar pek iyi degildi, üstelik de gereksiz yere pahalı. simdi internetten yuksek çözünürlüklü siyah beyaz film fotoğrafları kaydedip, artık herşeyi yapabilen fotokopi/çoğaltma dükkanlarından birinde çıkış alarak plastikle kaplatmayı düşünüyorum. serseri aşıklar filminden birkac fotograf buldum bile, dörde tamamlayınca dikdörtgen boyutlarda çıkışını alıp doğru fotokopiciye.. sırf film degil her türlü fotoğrafla yapabilir, kendi çektiğiniz meyve-sebze fotoğrafları, mutfak eşyaları vs.

bir çırpıda aklıma gelen fikirler bunlar, sizin de önerileriniz varsa yazın hadi.
not: resim www.retrotogo.com sitesinden, eski, güzel şeyler var. bir bakın derim.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

bu ne hız neolitik hanımcım, çabucak yazmışsın. teşekkür ederim. fırtına bey'e hazırladığın hediye enfes olmuş. hediye işi çok zorlaştı, hiç orijinal bir şey kalmadı. mesela çocuklar için ne olabilir diye düşünüyorum, yok, alacak bir şey yok. şimdi çocuklara ne alırsan al, müthiş sevinmiyorlar sanki. çünkü sıradan günlerde bir sürü şey alınmış oluyor. bora, ben adanada'yken küçük bir sandık içine bir sürü minik hediye doldurup getirmişti doğumgünümde de mesela içinde nail puzzle denilen bir zımbırtı bile vardı. birbiri içine kıvrılmış büyük çiviler ve sen uygun hareketlerle onları birbirinden ayırmaya çalışıyorsun. böyle. nezih'te var. ben çok beceriksizimdir ama yine de pat diye ayırıverdim:)

ben aslında küre, yani dünyayı severim. biraz ağzını aradım da pek istekli görünmedi bora. hem gerçekten de evde yer yok böyle şeyler için. bir dünya haritası vardı, onu da hemen girişe astım.

hımm.. çocuklar gelinceye kadar vaktim var, kaptırdım konuşuyorum neo hanımcım.

eline sağlık güzel bir yazı olmuş. ben hediye konusunda aklıma bir şey gelirse, gelip gelip yazarım yine.

hem sen bugün iyi haftasonları yazını yazmadın ilk kez:)

iyi haftasonları sana.

neo dedi ki...

pericim,

hemen yazdım ama yeni yıl hediyeleri için biraz erken bir yazı oldu sanırım, sessizlikten bunu çıkardım ben :)

hediye işi hakkaten zorlaştı, insan ister istemez tekrara düşüyor, en kolayı kitap almak sanırım ama çocuklar da kitabı pek heyecanla karşılamıyor artık.

küreyi ben de severim. galatasaray lisesinin yan tarafındaki sokak üstünde mektup diye güzel bir kırtasiyeci vardır. orada ışıklı bir küre görmüştüm, ayrıca orada ahsap oyuncaklar, güzel kalemler, defterler de vardır. bir bakılabilir.

haftasonu yazısı yazacaktım (abur cuburlarla ilgili bir seyler yazmıstım) hediye yazısı kalsın bir süre daha dedim, belki haftasonu fikirler gelir diye.

sana da iyi haftasonları.

elektra dedi ki...

geldi di mi yeni yıl? az kaldı. hediye düşünmek lazım gerçekten. ben en çok film afişlerinden servis olayını tuttum. bir ara düşüneyim bakayım, sevdiklerimin sevdiği filmler listesi bulayım. iyi fikir. sağol:)

elektra dedi ki...

suskunlar'ı aldım bu arada, dayanamadım.:)

neo dedi ki...

elektra,

yabancı web sitelerini geziyorum fırsat buldukça, yeni fikirler olursa yazarım yine.

suskunlar'ı almakla cok iyi yapmissin. ben bitireli birkac hafta oldu, biraz vakit gecsin de tekrar okuyayım istiyorum. ihsan oktay anar'ın kitaplarının öyle bir tarafı var, tekrar okumak da ayrıca zevkli.