herşeyin başladığı noktaya dönmek



yok böyle olmayacak, son dönemde okuduğum kitapların hiçbirini sevemedim, bu kadar da üst üste olmaz ki! en son okudugum murakami'den sonra heyecanla beklediğim masumiyet müzesi tam bir hayalkırıklığı oldu. sadık bir orhan pamuk okuru olarak o kitaba ikna olmadım, kandırılmış hissettim. o zaten bi travma oldu, ondan sonra polisiye/gerilim bir şey okuyayım dedim, konu çok iyiydi ama doğan kitap'ın özensiz çevirisi ve yazım yanlışları yüzünden kör topal ilerledi. e bir başka sevdigim yazar sezgin kaymaz'ın yeni kitabı (ateş canına yapışsın) derdime derman olur dedim ama ı-ıh, onu da sevmedim, yer yer yaptığı tekrarlar içimi baydı. şimdi uçurtma avcısı'nı okuyorum, fena degil sanki..

böyle "talihsiz serüvenler dizisi" gibi üstüste hayalkırıklıkları yaşayınca bu bir işaret olabilir mi diye düşündüm bu sabah, belki de yeni çıkan şeyleri bi kenara bırakmak lazım. nicedir kitaplığın üst rafında gözüme takılıp duran don kişot'un laneti belki bu... "yıllardır abuk subuk bi sürü şeyi okumakla vakit kaybettiğin yeter" diyor belki de, bilemedim. uçurtma avcısı bitsin de don kişot'u deneyeyim ben bir de.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Eminim Uçurtma Avcısı'nı seversiniz. Benim de neye elimi atsam, sıkılıp bir köşeye fırlattığım bir dönemde ilaç gibi gelmişti, bir solukta okumuştum. Ama Don Kişot da hiç fena fikir değilmiş.

Adsız dedi ki...

Sahi benim de var öyle üst raflardan 'hişt' diye seslenen kitaplarım, nedense ertelerim hep onları okumayı.Şimdi Kürk Mantolu Madonna'yı okuyorum,ne kadar güzel bir kitap öyle o. Zülfü Livaneli'nin yeni kitabı da bu hafta çıkıyormuş.
Uçurtma Avcısı ise harika.
Sevgiler.
(Adsız Sansız Bir)Serpil

teyzenteyfik dedi ki...

Ucurtma Avcisi'nin filmini izlemistim. Guzeldi.

Masumiyet Muzesi bana da cok agir bir hayal kirikligi yasatti. Kara kitap, Yeni Hayat gibi romanlardan sonra boyle bir kitabin ayni yazarin elinden ciktigina inanamadim. Uzdu beni. Kitabin sonlarina dogru hevesim iyice kactikca elim baska kitaplar arar oldu ve evde Foucault' nun bir ekiple birlikte hazirladigi "XIX. Yuzyilda Bir aile Cinayeti" kitabini buldum.


"Annemi, kizkardesimi, erkek kardesimi katleden ben, Pierre Riviere"

Eger okumadiysan simdiye kadar, sanki su siralar okursan sevecegin bir kitap gibi geldi. Ben pek severek okuyorum. Nacizane onerimdir.

Sevgiler

neo dedi ki...

serpil,

uçurtma avcısı'nı bitirdim, tavsiye eden arkadasım okurken çok ağladığını söylemişti, bende pek öyle bir etkisi olmadı. yer yer çok dokundu anlattıkları ama.. yine de sürükleyiciydi gerçekten.

kürk mantolu madonna en sevdiğim romanlardan biridir, ben de sabahattin ali'nin mektuplarını aldım en son "Hep Genç Kalacağım".

sevgiler

....

teyzen,

uçurtma avcısının filmini ben de merak ettim.

masumiyet müzesi'yle ilgili hayalkırıklığım sürüyor, okuyup begenmemis arkadaslarla kıyasıya eleştiriyoruz kendisini :) haftasonu remzi kitabevi'nin kitap dergisinde masumiyet müzesi'yle ilgili olumsuz eleştirilerin oldugu bir yazı vardı, rastlarsan oku mutlaka.

bahsettiğin kitap ilgimi çekti, ideefixe'den listeme ekleyeyim hemen.

sevgiler