Kışı sarınsan/Yapraklar battaniye/Kar cam kulübe*


kar yağınca hep haiku gelir aklıma, geçen yıl da yazmışım ama olsun karla birlikte başo da anılsın hep:

Yağışını birlikte seyrettiğimiz kar bu yıl yine yağdı mı?

içinden kar, kış geçen haiku ararken yerli bir haiku şairiyle karşılaştım. pelin özer'in haiku kitabı varmış. karlı olanı hoşuma gitti:

Kışı sarınsan/Yapraklar battaniye/Kar cam kulübe

e bir de fotograf bulmalı diyerek flickr'ı dolaştım, fotograflardan biri bruegel'in kış manzarası resimlerinden birini çağrıştırdı, hadi gidip o tabloyu da buldum.

aslında "kar çağrışımları ve içimdeki izdüşümleri" diye "sanatsal" bi başlık yakışırdı bu yazıya :p bi de, kar iyi hoş da şöyle kamçı gibi yüzümüze yüzümüze yağmasa, lapa lapa, sakin sakin, kuş tüyü gibi uçuşa uçuşa yağsa..


*pelin özer
"Japon musun haiku yazıyorsun?" (Radikal röportajı)

**İlk fotoğraf flickr.com'dan, web adresi : http://www.flickr.com/photos/corfu_58/

***İkinci resim Bruegel'den (Winter Landscape With A Bird Trap)

8 yorum:

asliberry dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
asliberry dedi ki...

Ceren Osaka'da hazırlık sınıfırnı bitirdi. 1 Aylığına tatile geldi. Sonra geri dönecek. Tokyo'da Sosyoloji okuyacak. Dün akşam onunla Haiku hakkında konuştuk. Çok zor iş. Kuralları bir yana, senin için son derece anlamsız olan bir cümleden mevsimi, yeri, duyguyu falan tahmin ediyorlar. İnanılmaz bir şey dedi.

Bir de Japon bir hanım resimli bir hikaye kitabı çıkarmak istiyormuş. Türkçe. Çeviride Ceren'den yardım istemiş. Ceren de Türkiye'de bunu satamazsın demiş. Çocuklar için çok şiirsel demiş. Kadın da yaşlılar alır, Türkçeyi yeni öğrenen yaşlılar okur demiş.

Onlar da dil öğrenmek çok zor, bütün dilleri kendilerinin ki gibi sanıyorlar.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Neocuğum,
"Aramızda direkt bir hat olsa gerek, bazen devreye giriyor." demişsin ya, inan öyle.
Bak bu, haiku konusunda da benzer şey oldu. Link verdiğin röportajı gördüğümde, seni anmıştım, geçen seneki haiku yazın aklıma gelmişti. Bak işte, yazmışsın bile.:))

neo dedi ki...

asli,

haiku hakikaten meşakkatli bi iş, ama bir yandan da sanki kolaycacık yazılabilirmiş duygusu da veriyor. üniversite yıllarında bir ara fena sardırmıştım, matsuo başo'nunkileri okuyup okuyup onunkilere benzemeye çalışan ama beceremeyen saçma dizeler yazıyordum :) yalnız bir derste çok acayip sıkılmıs, pencereden japon bahcesindeki kuru ağaçlara bakarak, daldan bir türlü düşmeyen inatçı bir yaprak hakkında bir tane yazmıştım, fena olmamıştı sanki..

bir arkadaşım da bursla gidip doktora yaptı japonya'da. o da "tam okumayı söküyordum memlekete döndüm" diye espri yapıyordu :)

ceren'in blogu var mı? olsa ne güzel olurdu, bir sürü değişik şeyle karşılaşıyordur.

...

ekmekci kız,

haiku da çakıştı demek, bakalım daha neleri önceden haber alıp yazacağım ?

neo the nostradamus :)

elektra dedi ki...

geçensene burada okuduğumuz kar yağdı:))) bu haiku olmaz biliyorum, ama kar yağdıııı yahu, kar yağdıııııı:) ben ağzımı açıp yuttum bir güzel:)

serpil dedi ki...

Senin linklerden gezdim Kobayashi Issa'yı buldum, şimdi her gün mailime bir haiku geliyor, ne hoş di mi?

neo dedi ki...

elektra,

dün geceden beri çok mutlu olmalısın :) bir ara çok güzel lapa lapa yağıyordu.

...

serpil,

çok güzelmiş, ben de bulayım hemen.

ck dedi ki...

Kardı, Bruegel'di (kendisini pek severim), haikuydu derken sizi tanıdım. Hoş epey de zaman geçmiş yazınız yayınlanalıberi.
Karla pek ilgisi yok, ama bu da benden olsun:

"Kopmuş halatı,
yorgun kilise çanı,
Zangoç ağladı."

Sevgiler...