malum grip


efenim önceleri takılmadım hiç, kuş gribinde de öyle olduydu, pek sık hastalanmam ben -nazar değmesin- domuz gibiyimdir :) nadiren düşerim yataklara felan, ona güvenip, "bana bi şey olmaaaz" diye rahat davranıyordum. meyvemi-sebzemi yiyorum, sporumu yapıyorum, ellerimi de sık sık yıkıyorum diyordum fekat en son çıkan "öpüşmeyin, hastalık şüphesi olanlara bir metreden fazla yaklaşmayın, aman ateşiniz çıkarsa dikkat!" teranelerinden sonra hafif bi kıllandım. ara sıra hapşırırım ben ve mutlaka iki kez, bir kere hapşırdığım görülmemiştir, şimdilerde metroda felan hapşırınca, millet ters ters bakıyor. "valla hasta diyilim" diyesim geliyor her seferinde! hayır tv'de gösterdikleri gibi elime değil de kolumun üzerine hapşırmaya da alıştım, -mendil yoksa tabiy- daha ne yapayım?

geçen bir arkadaşın doğumgününe gittim, nicedir görmediğim, özlediğim insanlar, baktım kimse öpmüyor birbirini. uzaktan hasret gideriliyor iyi mi! gerci gecenin ilerleyen saatlerinde kafalar güzel olunca ehh başlarım gribine diyip "öpüjemm abi" muhabbetine girenler olmadı diyil :) bakıyorum etrafımdaki herkes immuneks'e, c vitaminine başlamış, bu sabah ofiste birinin masasında elektronik termometre görünce hah dedim, şimdi oldu! kendimi acayip trend olmuş bi şeye geç kalmış gibi hissettim (twitter'la ilgili olarak da benzer hisler içindeydim geçtiğimiz haftalarda, herkes bahsediyor, bi ben bilmiyorum, sonra girdim baktım, bi numara yokmuş) dedim ben de ucundan kıyısından bulaşayım şu grip işine, akşam telefonda babama sordum "nasılsınız aman havalar soğudu dikkat edin" diye (eskişehir -3'e düşmüş geceleri, bırr) "iyiyiz valla kızım domuz kovalıyoruz" diye konuya girdi. "hah" dedim "gribi diyosun", "bizi kandırıyolar kızım" diye başladı anlatmaya, geçen gün balığa gitmişler, yavrularıyla bir yaban domuzu ailesi gelip balık tuttukları göletten su içmiş, sonra da hoplaya zıplaya gitmişler. babam hikayeyi "valla hepsi çok sağlıklı görünüyorlardı" diyerek bitirdi :)

sabah eczaneye uğradım, çocukluğumdan beri severek içtiğim kalsiyum sandoz c'den alayım bari diye ama eczacı kadın "kalmadı, depolarda da yok hanımefendi, peynir-ekmek gibi satıyor" deyince, panik oldum, geç kaldım yaa, geç kaldım işte! sonra aslıberry'nin twitter'ında gördüğüm (hakkında atıp tuttuğum twitter'a arada bakıyorum evet, çelişkilerin insanıyım) "iyimserlik bağışıklığı güçlendiriyor" yazısını hatırlayıp biraz yatıştım. c vitamini hezimetinden sonra "yaşasın o yok ama evde bi kutu immuneks var" diye sevindim -insanın gün gelip de nelere sevineceği hiç belli olmuyor sevgili okurlar- şimdi eve giderken bi demet maydonoz alayım diyorum, grip aşısı olun/olmayın haberlerine bakarken yerim şifa niyetine...

8 yorum:

serpil dedi ki...

Geçmiş olsun Neocum, bitki çayını da ihmal etme, ben erikli tarçınlıyı yeni keşfettim, pek leziz :)

aslı hayvanı dedi ki...

bugün alakasız bir ilaç için gittiğim eczanede de eczacı abla ısrarla ingiliz malı bir dezenfektan ve immuneks satmaya çalıştı bana. 'yok istemiyorum' diyince de, 'ama bakın immuneks stoklarda bitti, yok satıyor. bende var. ona göre yani, uyarayım sizi' diye de hafifçe tehdit etti bi de :)

n'oluyoruz dedim içimden.

nalan dedi ki...

bademin resimlerine tıkladım ben şifa niyetine :)

neo dedi ki...

serpil,

beni gripten ziyade çıkan tantana hasta etti :) erikli tarçınlıyı görmedim, hemen bakayım. biz de tarçınlı yeşil çay keşfettik, o da güzel.

...

aslı havyanı,

al işte! yahu nedir bu kardeşim, hemen milleti bi paniğe sevk etmeler, yok başbakan aşı oldu/olmadı, risk grubundaysa olunsun yoksa düşülsün milletin yakasından diy mi ama?

...

nalan,

birazdan şahane badem fotoları geliyor! onlara da bak :)

nalan dedi ki...

amanınnnn
yirim ben onu fiyonklum tombulum :)

serpil dedi ki...

Ben de bayıldım Badem'in abiye fotolarına, çok tatlı poz vermiş, hele patilere bittim.
Neo Badem kaç yaşında şimdi?

aslı hayvanı dedi ki...

ya milletin korkusu, endişesi üzerinden para kazanma peşinde cin fikirli eczacımız işte. yemin ederim herkesten tiksiniyorum artık. dünyanın en korkak insanı hatta ve hatta neredeyse hastalık hastası bir kişi olmama rağmen, bende bile bi duygu kalmadı bu grip konusunda.

hemen son dönemde grip olup kendini hastaneye atan bir arkadaşımın karşılaştığı durumu anlatayım. doktora 'domuz gribi için test olayım mı?' diyor, doktor da 'valla bu ara bize gelen tüm test ettiğimiz vakalar domuz gribi çıktı, bu yüzden test yaptırmanıza gerek yok. çok büyük ihtimalle domuz gribisiniz' deyip, eve gönderiyor kendisini. budur yani! ööle enkırmen, medya maymunu profesör ağzından değil, birinci elden bu olay.

bu arada piyasada tylol hot da bulunmuyormuş. gülüyorum artık...

neo dedi ki...

nalan,

yaa tombul değil eskisi gibi, fotografları gören bir arkadaşım "aa badem ne kadar zayıflamıs bacakları ortaya cıkmıs, yüzü küçüklmüş" dedi :) yine zayıf sayılmaz ama koca göbeği gitti epeyce. fit-cat :)

...

serpil,

badem 1999 yılının kış aylarında alınmış sokaktan, 10 yaş civarında yani. kedi için orta yaş üstü denebilir, zati biz onu "badem hanım teyze" diye seviyoruz bazen.

...

aslı,

dogru diyosun, resmen acayip bir ticarete dönüştü, protex sabunu da hemen doktorları kullanmaya başlamış reklamlarında, yeter yahu!

bi de sabah gazetesi bi acayip, herkes domuz gribi diyor, bi onlar A gribi! İlk gördüğümde anlayamadım, "haydaa bi de A gribi mi çıktı başımıza" dedim, sonra anladım domuz gribinden bahsediyorlarmış. "domuz gribi" derlerse aşı olmaz millet mazallah! yandaş medya olmak da zor kardiş!