kaç taşınma bir yangına bedeldi?


bir taşınmayla daha karşınızdayım :) ofisi taşıyoruz, yakına gidiyoruz ama taşınma taşınmadır, kolilemek, koli bandının o gıcık sesi, bardakları sardığın gazete kağıtlarından ellerinin kömürcü çırağı gibi olması, gazete kağıdı üzerinde yenen lahmacun -en çekilir kısmı o bu arada- :) gün boyunca koli yaptık, eski dosyalardan hangilerini atmalı kritik kararını vermeye çalıştık, akşam üstü terasla, çatıların üzerinden görünen denizle, akşam güneşinin vurduğu kırmızı gemilerle vedalaştık. bu ofiste güzel günlerimiz oldu, sıkıntılı zamanlar da yaşadık. iki sokak kedisi ofisimizi sahiplendi :) toplantı odasına teklifsizce girişleri, yabancı misafirlerin kucağına hop diye çıkıp kırk yıllık ev kedisi gibi mırlamaları, arada kavga etmeleri...

ofise gelirken burç lebon pastanesinden geçmeyecek artık yolum, uzak sayılmaz ama yine de... hey yarebbim, sabahları yolu bir pastaneden geçmeyecek diye duygusallaşan biri daha var mıdır acaba? :)

neyse, yeni yerimiz de güzel, orada da güzel günlerimiz olur inşallah. böyle yazınca şu ara okuduğum bizim büyük çaresizliğimiz kitabından bir bölümü hatırladım, karakterlerden biri geçmişte arkadaşıyla neler yaptıklarını anlatıyor kıza, kız da "gerçekten bu kadar güzel günler miydi, yoksa sen mi güzel anlatıyorsun?" diye soruyor. onu bilmek zor bence, güzel şeyler yaşanmasa güzel de anlatılmaz sanki ama insan geçmişte kalanları anlatırken biraz süsleme, parlatma eğiliminde de oluyor.

neyse, uzatmayayım, yorulmuşum bugün, bi yaseminli yeşil çay yapayım kendime, badem de sevmedin beni hiç bu akşam diye sitem ediyor. ha bu arada başlıktaki sorunun cevabı "üç" olacak. 

3 yorum:

karga'nın günü dedi ki...

Her ne kadar her taşınma da hüngür hüngür ağlasam da(taşındığım her eve çok bağlanıyorum ne yapayım)taşınmaları severim. Fazlalıklar atılır, çekmeceler dolaplar ferahlar. Biraz ruhani bir hafifleme olur sanki ya da en azından ben de öyle oluyor. Şimdi ben sokak kedilerini dert ettim. Ne olacak onlara?

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Tebdili mekanda ferahlık varmış, Neocuğum. Güle güle oturun yeni ofisinizde! :))

Nice yeni kedi sahipleriniz, şahane ofis arkadaşlarınız olsun ve yolunuza yeni bir pastane çıksın efendim.
:)

neo dedi ki...

gamlı baykuş,

"vedalaşmaların ilmini yaptım ben" :) o kadar çok ofis ve ev taşıdım ki artık eskisi gibi etkilenmiyorum. tamam bi hüzün oluyo ama çabuk geçiyor. bak şimdi yeni ofiste, çabucak bağlanan internetim sayesinde hemen uyum sağladım, sabah taşınır taşınmaz mutfağın ele alınıp çay ve kahve servisine hazır olması da yardımcı oldu tabiy.

kedi meselesine gelince, biri yarı ev-yarı ofis kedisi oldu, bi kaza geçirmişti, ameliyat ettirdik, bir süre arkadaşımızda kaldı, sonra ofise geri geldi, onu yeni yere de götürücez. ama diğeri tam sokak kedisi, gündüz bizde takılıyor, akşamları sokakta. çok soğuk birkaç gece ofiste kalsın dedik ama baktık çok sıkılıyor, sabah kendini sokağa dar atıyor. hem eski ofisin orda kedilere yemek veren bir otel var, karnı doyar, daha sakin bi sokak vs. belki yeni taşınanlar kediseverdir, içeri girmesine izin verirler diye umutlanıyoruz bakalım.

***

ekmekçi kız,

teşekkürler. pastane değil ama aşağıda börekçi var :) bakicaz artık, neler varmış, güzel miymiş?