afrika'ya taşınıyorum

bizim ofis uluslararası işler yapıyor biliyorsunuz, budapeste, stockholm vs. geçen hafta afrika'dan ortak iş yapma teklifi aldık, iş başlayana kadar bir süre bamako'da yaşamak gerekecek, ofisten bir arkadaşla gönüllü olduk, iki haftaya kadar gidiyoruz. oradan yazarım artık..




pek inandırıcı olmadığını biliyorum ama yazarken bile hoşuma gitti :) bu ara dağ gibi yığılan işleri bırakıp böyle uzak yerlere gidesim var. öyle ha deyince dönülemeyecek yerlere..

önce 1 nisan şakalarıyla ilgili ansiklopedik bir seyler bulup yazayım dedim ama baktım internette bir sürü yerde var. ünlü şakalardan bir şeyler derlemek de manasız geldi, çoğu komik ya da ilginç değil, sonra da radikal'de nur çintay'ın aşağıdaki yorumunu okudum. 1 nisan şakalarının cogu öyledir hakikaten.. lisedeki şakaları hatırlayın.

"1 Nisan şakalarının ortak özelliği komik olmamalarıdır. Gülünç olmalarıdır. Biraz zavallı, çocukça, hatta aptalcadırlar. Aceleye getirilmiş bir halleri vardır, yapılmış olmak için yapılırlar.

1 Nisan şakaları arasında 'şık' olanı zor bulunur. Çoğunda bir eğretilik, rüküşlük, sakillik vardır. Nedense genellikle ekşi hatırlanır ve yıllar sonra çoğundan fena halde utanılır!"


Benimki şakadan çok bir temenni gibi oldu, neyse...

5 yorum:

endiseliperi dedi ki...

nasıl inandırıcı olmaz!!! inandım ve senin adına sevinmem gerekirken öyle burkuldu ki içim gidiyorsun, diye. ne bileyim, oradan da yazardın ama, bizim fil hortumuyla beni ıslattı gene ya da zehirli yılanlara karşı en iyi panzehir bu eczanede satılıyor, eczacı matrak adam gibi şeyler yazman muhtemel olurdu ve bu aramıza girecek o egzantrik coğrafyayı bırak,aşılması imkansız zihinsel farklılıklar koyacaktı. neyse ki sadece şakaymış:)

pencereden gökyüzüne bakıp duruyorum, dışarı çıkmam gerek ama bu havada hiç canım istemiyor. ben çıkayım yine de.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Eh, ben de inandım!
Bir yandan sevindim, bir yandan içlendim.
"Sahi olsaydı keşke" diye düşünüyorum şimdi de, ziyarete gelirdik, hem.
:-))

elektra dedi ki...

hahaaaaa:) ilk cümleden itibaren inandım ben yahu:) gece gece salaklaşmış bir elektra olarak çok da sevdim 1 nisan balığımı:)
ah o ağaç çok güzel, keşke orada olsak şimdi. afrika rüzgarı sıcaktır muhtemelen, bir sıcak düşmanı olaak beni bozar, ama olsun, döneriz hemen:)

neo dedi ki...

peri,

valla yazdıktan sonra baktım, sanki pek inandırıcı gibi degildi. baslıktan anlasılır diyordum, bir GSM sebekesinin reklamında var ya çocuk havaalanından arayıp annesine "anne ben afrika'ya taşınıyorum" diyo, o da "ay çok uzak" deyip kapatıyor :)

yazdıgın gibi bir hayatım olsun isterdim, - en azından bir süre- filler, yılanlar, sıcak hava, uçsuz bucaksız düzlükler.

başarılı bir 1 nisan şakası yapmışım, hoşuma gitti ;)

bulutlu, soğuk hava, haftasonunda da devam edecekmis diyolar, artık kaldırırım diye düşündüğüm kazakları yine çıktı meydana mecburen. hava böyle bulutlu olunca, sabahları da çok zor uyanıyor insan. çıktın mı dün dışarı?

...

ekmekci kız,

seni de kandırdım demek :) gitseydim, blogcular olarak bir afrika buluşması yapardık hakikaten.

...

elektra,

sevmene sevindim 1 nisan balığını :) agaca bayıldım ben de, sıcağa da alısırız yahu, filmlerdeki gibi açık renk safari kıyafetleri giyeriz, şapkalar takarız, mataralarımız olur.

Adsız dedi ki...

haha, reklamlarımıza bayılıyorum ben. onu görmemiştim, pek güzelmiş. seninki de şirketin reklamını yapmak istemez gibi olmuş, bir gsm şirketi diye.

ben hiç inanmadım. hem böyle bir hasreti sanki daha önce yazmışsın gibi geldi, hem de bamako. nairobi desen, Kahire veya Cape Town, neyse..

çok başarılı 1 nisan şakaları da vardır. yeter ki insan doğru insanlarla temasta olsun.