ateş


koca ağaçların altında ahşap masalar, temmuzun ortasında polar giydirecek kadar serin bir hava, güneşin zayıflayan ışıkları yüksek ağaçların arasından güçlükle sızıyor, masada nefis mezeler, sohbet giderek koyulaşıyor. gecenin sonuna doğru restoranın bahçesinde büyük bir ateş yakılıyor. masalarda oturanlar pervaneler gibi ateşe çekiliyor. soğuk bardakları tutmaktan üşümüş ellerini çıtırtılarla yanan ateşe doğru tutup ısıtırken, herkes büyülenmiş gibi. içlerinden biri ateşi ilk bulanın yaşadığı şaşkınlıktan söz ediyor, gürül gürül yanan bir ateşi izlemek dünyanın en güzel şeyi diyor bir başkası. zayıflamasın diye etraftan toplanan kuru dallar sürekli ateşi besliyor. mutlu yüzlere vuran kızıl ışıkta herkes çok ama güzel görünüyor.

not: bir haftadır sapanca'da idim. baska fotograflar da (daha buyuk kullanabileceklerim) olacak. herkese selamlar.

5 yorum:

elektra dedi ki...

hoşgeldin:) yaz ortasında üşümek ne güzel di mi? ben de tatilde uludağ'a çıktım ve güneşin altında tir tir titredim. bu arada çok mutluydum. dağa taşınalım biz ya:)

şule dedi ki...

oh ne guzel olmus. sapanca benim buyulu mekanlarimdan biridir, ne guzel yapmissiniz. fotolari bekliyoruz :)

Arzu Çur dedi ki...

Yazın üşümek, kışın pişmek istiyoruz. Mars'ta da hayat varmış zaten, dünyada değil orda yaşamayı da isteriz di mi?

Ah şu biz, ah:)

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Su kenarları, büyük küçük serin oluyor ve de esintili.
Ne iyi yapmışsın.
:))
Evet ya, fotoları bekliyoruz.
:)

neo dedi ki...

elektra,

sen de hoşgeldin :) gercekten cok guzeldi, polar öyle iyi geldi ki, bütün gece ateşin karşısında olmaktan is koktu fena halde ama olsun. dağa taşınmak da süper fikir :)

şule,

aslında sapanca diyip duruyorum ama büyük derbent'te kaldık, sapanca'ya cok yakın. fotografları da koydum şimdi.

arzu,

aynen öyle. mars çok depresif bi yere benziyo bi yandan, bilemedim :)

ekmekci kız,

aksamları epey serin oluyordu evet, bi de ağaçlık, çimenlik, sakin bi yerdi.

fotolardan seçmeler yukarıda.